Okulun ilk günü. Öğrenciler üzerindeki ilk etkiyi yaratmak için tek şansınız. Öğrencileriniz ya size ve sınıfınıza karşı ilgi, enerji ve heyecan dolu olacaklar ya da tekrar geri gelmekten korkacaklar. Ve nadiren ikisinin arasında bir durum söz konusu olacak.
Eğer ilkini tercih ediyorsanız, yapmanız gereken pek çok şey var. Ama eğer aşağıdakilerden uzak durursanız başarılı olmamamız pek mümkün değil. İşte okulun ilk gününde asla yapmamanız gereken 14 şey:
1 – Öğrenci el kitabını okumak
El kitabını öğrencilerinize dağıtın ve eve götürmelerini, ebeveynleriyle birlikte göz atmalarını ve onlara imzalatmalarını söyleyin. Onlara bunun değerini hatırlatın ve sonra konuyu kapatın.
2 – Sınıf kuralları hakkında konuşmak
Önemli olan tek bir ilke var: Size nasıl davranılmasını istiyorsanız, herkese öyle davranın. Bütün yıl boyunca bunun üzerinde çalışın. Kısa bir süre sonra nazik ve saygılı bir öğrenci topluluğunuz olacaktır.
3 – Ders programı dağıtmak
Müfredata odaklanmak için 150’den fazla okul gününüz daha var. Birinci günde bunu yapmaktan kaçının. İlk gününüzü iyi ilişkiler kurmaya, kendinizle de dalga geçebildiğiniz mizah anlayışınızı göstermeye ve en önemlisi öğrencilerinizin kim olduğunu öğrenmeye ayırırsanız, çok daha iyi bir iş çıkarırsınız.
4 – Oturma yerlerini belirlemek
Elbette karşınızdaki çocukların kimler olduğunu henüz bilmiyorsunuz ve kendinizi, onları alfabetik sıraya göre ya da önceden hazırlanmış başka bir oturma düzenine göre oturtmak zorunda hissediyorsunuz. Bunu unutun. İçeri girdiklerinde onlara, nereye isterlerse oraya oturabileceklerini söyleyin. Öğrencilerinizi tanımaya başladıkça, hem onlar hem de sınıfınız için uygun bir yere oturtmaya başlayabilirsiniz.
5 – Öğrencileri klasik sıra düzeninde oturtmak
Sıralar halindeki masalar ve sandalyeler, “Öğretmen ders vermeye niyetleniyor” diye bağırır. Bu mesajı gönderirseniz, daha öğrencilerinize “Merhaba” bile demeden çoğunu baştan kaybedebilirsiniz.
6 – Ders kitaplarını dağıtmak
Üçüncü madde de hatırlattığım gibi ders anlatmak için tam dokuz ayınız var. Çocukları eve sırtlarında 15 kiloya yakın bir ağırlıkla göndermek, testler hakkında konuşmaktan (bakınız 7’inci madde) çok daha hızlı heveslerini kıracaktır.
7 – Testlerden bahsetmek
Öğrenciler de neredeyse öğretmenler kadar testlerden nefret eder. O halde neden okulun ilk gününde bu konuyu açasınız ki?
8 – Öğrencilerinizin isimlerini öğrenmeniz için haftalar geçmesi gerektiğini söylemek
Çok uzun yıllar öğrencilere birinci günde şunu söyledim: “İsimlerinizi öğrenmem muhtemelen şimdiye dek tanıdığınız herkesten çok daha uzun sürecek. Bu konuda gerçekten çok kötüyüm.” Arkamdan “Ne beceriksiz biri!” diye fısıldaştıklarını duyabiliyor musunuz? Eğer bu günleri tekrar yaşayabilseydim, bulabileceğim her “Yeni Başlayanlar İçin Hafıza” kitabını okur ve daha ikinci günde 130 ismin hepsini birden öğrenmek için kendimi zorlardım. Bu konuda çok kötüyüm demek çok acınası bir bahane çünkü.
9 – Öğrencileri iğnelemek
Öğretmenlik kariyerimin ilk yıllarında, en az iki ya da üç öğrenciye daha ilk günde “Umarım dil bilgisinde kız kardeşinden daha iyisindir” gibi “ahmakça” şeyler söylerdim. Bu tür “gafları” yumuşatacak tek bir mimik bile yoktur. Unutmayın, bu tür alaycı şakalardan uzak durun ve bütün öğrencilerinize her biri benzersizmiş gibi davranın. Çünkü biliyor musunuz, zaten öyleler.
10 – Bir meslektaşınızı kötülemek
1990’ların ortasında okulun ilk gününde, bir yedinci sınıf öğrencisi çok fazla yazı yazıp yazmayacaklarını sordu. Ben de yazacaklarını söyledim. “10 cümlelik paragraflar yazmak zorunda mıyız?” diye karşılık verdi. Benim şaşırdığımı görünce benden önceki öğretmenin 8-10 cümlelik paragraflar yazmalarını istediğini anlattı. “Bu çok saçma” dedim. “Bunu söyleyen her kimse kesinlikle yanlış bir şey yapmış.”
Bir uzman gibi görünmeye çalışırken, mükemmel bir öğretmenin çabalarını aşağılayan “çok bilmiş” biri gibi oldum. Bu arada muhtemelen kendi güvenilirliğime de zarar verdim. Bir meslektaşınız ne yaparsa yapsın, öğrencilere, öğretmenlerin yaptığı her şeyin bir sebebi olduğunu söylemek en iyisidir. Siz de eşit derecede iyi bir sebepten dolayı farklı bir şey yapabilirsiniz.
11 – Öğrencilerden kendilerini tanıtmalarını istemek
Utangaç çocukları uzaklaştırmanın en iyi yolu ayağa kalkıp kendilerini tanıtmalarını istemektir. Okulun ilk günündeki bütün birbirini tanıma aktiviteleri isteğe bağlı olmalıdır.
12 – Çok fazla konuşmak
Herhangi bir öğrenciye okulun ilk gününde yaşanma olasılığı en yüksek şeyin ne olduğunu sorun. Size, öğretmenlerin kurallar, prosedürler, ders kitapları ve ödev hakkında konuşacaklarını, hatta daha da fazla şey hakkında konuşacaklarını söyleyeceklerdir. Öğrencilerinizin sizi sevmelerini ister misiniz? Tabii ki sizi sevmeleri çok önemli. O zaman beklenmeyen bir şeyler yapın ve sınıfın ilk dakikalarına eğlence katın. Konuşmayı bırakın. Bırakın onlar konuşsunlar. Siz dinleyin.
13 – Ödev vermek
Kötü bir öğretmen olduğum zamanlarda birinci gün ödevi vermek, benim en favori yöntemlerimden biriydi. “Çalışmak için buradayız” diye esip gürlerdim “ve çalışmaya hemen başlamalıyız.” Ardından homurdanmalar ve iç çekmelerden oluşan bir koro duyardınız. Ben kendimi zafer kazanmış gibi hissederdim ve öğrencilerimin benden çoktan nefret ettiklerini ve derslerime gelmeyi dehşet içinde beklediklerini fark edemeyecek kadar “cahildim”.
14 – Surat asmak
Öğrencileri yüzünüzde bir gülümsemeyle karşılayın. Heyecanlanın. Öğrencilerin şüpheleri vardır; korkuları vardır. Güvenli ve mutlu bir yerde olduklarını bilmelerini sağlayın.
Öğretmenlerin ilk günde kaçınmaları gereken başka şeyler de var, ancak bunlar en önemlileri.
Öğrencilerinizin güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirmek için önünüzde daha pek çok gün var. Testleri ve sınavları tartışmak için önünüzde daha pek çok ay var. Ders kitaplarını derinlemesine incelemek için önünüzde haftalar var.
Okulun ilk günü yeni ilişkiler kurmaya ve keyif almaya ithaf edilmelidir.
Hedefiniz öğrencilerinizin o akşam eve gidip ailelerine, “….. dersini çok seveceğim çünkü öğretmen harika biri!”demeleri olsun. (Boşluğu kendi konunuzla doldurun.)
Bu hedefe ulaşın. İşte o zaman gerçekten muhteşem bir okulun ilk günü yaşarsınız.