Psikoloji ve sinirbilim profesörü Harris Coopers’ın ev ödevleri üzerine yirmi beş yıl boyunca yaptığı çalışma ve analizlerin ortaya çıkardığı sonuç çok net: Ödev, ilkokul öğrencilerini mahvediyor.
Cooper, Ödev İçin Savaşmak: İdareciler, Öğretmenler ve Ebeveynler İçin Ortak Zemin adlı kitabında ödev ve farklı sınıf seviyelerindeki başarı ilişkisi hakkında ayrıntılar sunuyor. Ödev, lise düzeyinde belli düzeyde bir fayda sağlarken bu fayda, ortaokul öğrencilerinde azalıyor ve Arizona Üniversitesi’nde eğitim profesörü olan Etta Kralovec’in de belirttiği gibi, “İlkokul düzeyinde ödev hiç fayda sağlamıyor.”
Araştırmaya göre öğretmenlerin ilkokul öğrencilerine ödev vermemesi için pek çok sebep var:
- Ödev, çocukların okula karşı tavrını olumsuz etkileyebilir. Okula yeni başlayan çocukların önlerinde daha pek çok okul yılı vardır. Çocukları okuldan soğutmak, öğretmenlerin en son yapması gereken şey olmalı. Bunun yerine, küçük çocukların öğrenirken eğlenmesi gerekir.
- Zamanından önce verilen ödev, uzun vadede kişisel ilişkileri zedeleyebilir. Ödev, ebeveynlerle çocukların ilişkilerini güçlendirmeyi ve ebeveynlerin çocuklarının eğitimine katılmasını amaçlarken ilkokul çocuklarında bunun tam tersi bir etki yaratabiliyor. Bu yaştaki çocuklara, ödevlerinin anne-babaları tarafından hatırlatılması gerekiyor. Okulda uzun bir gün geçirmiş olan çocuklar yatmadan önce içinde kesinlikle “ders çalışmak” geçen bir cümle duymak istemiyorlar. Bu genellikle, ödev yapmanın gerçekten faydalı olduğu çok sonraki yılları bile etkileyebilecek üzücü mücadelelerle sonuçlanıyor.
- Ödev yanlış bir sorumluluk anlayışı veriyor. Ödevi savunan kimselere göre günlük ev ödevi çocukların sorumluluk sahibi olmasını sağlıyor ama bu daha ileri yaşlarda geçerli. Anne babalar her akşam çocuklarına ödevlerini hatırlatmak zorunda kalırken bu amaç anlamını yitiriyor.
- Ödev yüzünden, çocuklara çocukluklarını yaşayabilecekleri daha az zaman kalıyor. Ödev Diktatörlüğü: Çocuklara Ödev Verilmemesi İçin 20 Sebep başlıklı araştırmaya göre çocuklar yeterince egzersiz yapmıyorlar. Bütün öğrencilerin, özellikle de küçük olanların akşamlarını ve tatil zamanlarını daha fazla fiziksel etkinlikle, dışarıda oynayarak ya da arkadaşlarıyla spor yaparak geçirmeliler. Hem öğretmenler hem de ebeveynler, çocukları böyle etkinliklere daha fazla katılması için yüreklendirebilir.
- Çocukların okulda üretken olabilmesi için dinlenmeleri gerekir. İlkokulda verilen ödevlerle ilgili diğer problem, bu ödevlerin genellikle çocukların uyku vaktinden alması oluyor. Çocukların günde ortalama on saat uyuması gerekir. Ertesi gün okulda yüzde yüz varlık gösterebilmeleri için çocukların düzgünce dinlenmeye ihtiyacı vardır.
Küçük öğrenciler için ödeve alternatif yollar
Öğretmenlerle ebeveynlerin küçük öğrencileri ödeve boğmadan, onları öğrenmeye açık ve hevesli hale getirebilmelerinin pek çok yolu bulunuyor:
- Eğlence için okumaya heveslendirmek. Araştırmaya göre ilkokul seviyesinde kitap okuma ödevden daha çok işe yarıyor. Ebeveynler ve öğretmenler çocukların ilgisini çekebilecek konularda ya onların okumasını isteyebilir ya da kendileri yüksek sesle okuyarak onların dinlemesini sağlayabilir. Bu etkinliği her çocuk için ayrı ayrı düzenlemek, tek tip bir ödeve göre daha fazla çaba gerektirecektir ama eğlence için okumanın faydaları hemen kendini gösterecektir.
- Günlük rutin işlerle öğrencilere sorumluluk kazandırın. Çocuklara sorumluluk duygusu kazandırma konusunda sadece ödevlere güvenmeyin, sabahları kalkıp hazırlanmak, yatağını yapmak, ev işlerine yardım etmek hatta bir evcil hayvanına bakmak gibi onlara sorumluluk sahibi olmayı öğretebilecek daha pek çok günlük alışkanlık vardır.
- Onlara her an öğreniyor olduklarını öğretin. İlkokul öğrencileri sürekli öğrenirler bu yüzden ebeveynler ve öğretmenler çocuklara bu kavramı öğrettiklerinde, öğrenmek için ödev yapmak önemini yitirir.
- Onları bir müzeye götürün. Bir bilim ya da sanat sergisinde de çok şey öğrenilebilir. Daha önemlisi, bu şekilde edinilen bilgi ve deneyim başka bir şekilde edinilemez. Ebeveynler, çocuklarının ilgisini çekebilecek sergi ve etkinlikleri takip edebilirler.
Kısacası, idareciler, ebeveynler ve öğretmenler yaratıcılık, sosyalleşme ve öğrenmenin bir araya getirildiği okul sonrası deneyimlerle ilkokul öğrencilerinin eğitimlerini ileri bir noktaya taşıyabilirler.
Bu yazı FİDE OKULLARI tarafından desteklenmektedir.