Yaşları 9 ila 16 arasında değişen 1,000 çocuk arasında yapılan bir çalışma, 10 çocuktan dördünün nasıl göründükleriyle ilgili negatif yorumlara sahip olduklarını gösterdi. Çocukların dörtte biri, dış görünüşlerinin hayattaki en temel endişelerinden biri olduğunu dile getirdi.
“Çoğumuz büyürken yaşadığımız zorlukları hatırlarız.” diyor araştırmaya katılan psikolog Hope Bastine. ”Kendimiz olmaktan vazgeçmeden dünyadaki yerimizi bulmaya çalışmak büyük bir mücadeledir. Genç insanların kendileri olmakta ve başkaları tarafından nasıl yargılandıklarını değerlendirmede bocalamaları hiçbirimiz için şaşırtıcı değil. Hoşgörüyü ve farklılıklarımızı kucaklamayı ne kadar erken yaşlarda teşvik edersek çocuklar ve ergenler de kendilerini o kadar rahat hisseder ve geceleri o kadar rahat uyurlar.”
Çalışmaya katılanların yüzde 34’ü fiziksel görünüşlerinde değiştirmek istedikleri bir şeyler olduğunu söyledi. Her altı çocuktan biri diğer herkesten “farklı” olduğu ve asla kendilerine uygun bir yer ya da birilerini bulamayacakları konusunda endişe ettiklerini dile getirdi.
Çocukların yüzde 72’si ise bu endişeler yüzünden geceleri uykularının kaçtığını ifade ederken bu çocukların haftada ortalama üç gece uyuyamadıkları ortaya çıktı.
Çalışmaya katılan çocuklar, beden imajının ötesinde sosyal endişelerden de muzdaripti. Çocukların üçte biri, çevrelerindeki insanların onları gerçekten sevip sevmediği ve kendilerini olduğu gibi kabul edip etmeyeceği konusunda endişeliyken, yüzde 37’si başkalarına daha iyi uyum sağlamak için davranışlarını değiştirmek zorunda kaldığını söyledi.
Başkaları tarafından yargılandıklarını hissetseler de katılımcıların yüzde 78’i insanların olmak istedikleri kişi olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
Psikolog Bastine şöyle diyor: “Küçükken okuduğumuz hikayeler çocukluğumuzu şekillendirmede önemli bir rol oynayabilir. Hayal gücümüzün katalizörü olan hikayeler, hayatın daha büyük sorularından haberdar olmamızı sağlar ve gelecekte yaşayacağımız yüz yüze etkileşimlerin birer provası görevini görebilir. Bireyselliği ve kendini samimi bir şekilde ifade etmeyi teşvik eden uyku saati hikayeleri, şefkat, yaratıcılık ve pozitif bir bireysel algı geliştirmeyi sağlayabilir.”
Çocuklar en çok nelerden endişe duyuyor?
- İnsanların beni sevip sevmediği
- Okulda başarısız olma korkusu
- Yeterince iyi değilim/herkes benden daha iyi
- Fiziksel görünümüm (Nasıl göründüğüm)
- Test ve sınav korkusu
- Arkadaş edinememek
- Bana ya da sevdiğim insanlara kötü bir şey olması
- Herkesten farklı olduğunu hissetmek
- Sinirli olmak ve öfkeyi kontrol edememek
- Sivilceler / cildim
- Okulda zorbalığa uğrama
- Ebeveynlerim
- Dünyada olup bitenler
- Sağlığım
- İnternette ya da başka bir yerde okuduğum haberler
- Ne kadar param olduğu
- Online olarak zorbalığa uğramak / siber zorbalık
- Kıyafetlerim / moda
- Doktor, dişçi, tıbbi müdahale korkusu
- Hoşlandığım kişi