Günümüzde anaokulları oyun odaklı olmaktan çok akademik odaklı olmaya başlayınca, okul müfredatlarına ve eğitim anlayışlarına dair eleştiriler de artmaya başladı. Örneğin Amerika’daki anaokulları, çocuklar henüz birinci sınıfa gelmeden okumayı öğrenmelerini sağlama amacını güden akademik ortamlara dönüşmeye başladı bile. Bu dönüştürme hareketi bazı okullarda o kadar ileri gitti ki “Anaokulları artık yeni birinci sınıf mı oluyor?” tartışmaları da beraberinde geldi. Pek çok uzmana göre bu gidişatın sonu, bugün olduğundan çok daha erken yaşlarda okuldan nefret eden çocuklar olacak. Dünkü yazıda anaokullarında yaşanan değişimlerden bahsetmiştik, bu kez problemleri somut olarak ortaya koyup çözüm önerileri sunacağız.
Yaşanan Problemler…
Bugün anaokulu ve okul öncesi sınıflardaki çocukların büyük bir çoğunluğu, çocukların öğrenmesi beklenen şeyleri içeren içerik standartlarına uymak zorunda. Bu standartlar, öğrenilmesi gereken konuların öğretildiğini garanti etmek amacıyla düşünülmüş. Performans standartları ise çocukların kendilerine verilen içeriği öğrenip öğrenmediklerini belirlemek için geliştirilmiş.
Her ne kadar standartlar değeri olan içeriği belirlemeye yardımcı olsa da çocuklar ve programlar üzerinde negatif etkileri de olabilir. Standartlarla ilgili problemlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Her zaman çocukların nasıl büyüdükleri ve öğrendikleri bilgisine dayanmamaları ve çocukların ihtiyaçlarını, kapasitelerini, kültürlerini ve özgün karakterlerini dikkate almamaları… Ayrıca standartlar, becerileri etkin olmayan yollarla ve kavramadan öğretmeye sebep olabiliyor, müfredatı kısıtlayabiliyor ve ileriki yıllardaki okul başarısının önemli temelleri olan oyun ve el becerilerine dayanan öğrenmeye daha az zaman ayırmaya sebep oluyor.
Çocukların kendilerine verilen içeriği öğrenip öğrenmediklerini anlamak oldukça faydalı elbette. Ancak bunun yapılış şekli, genellikle testler üzerinden oluyor ki bunun da çocuklar ve programlar üzerinde negatif etkileri olabiliyor. Testlerle ilgili en büyük problemlerden biri, genellikle çocuk gelişimi bilgisine dayanmamaları ve bu nedenle küçük çocukların gelişimsel becerilerine uygun olmamaları. Bir diğer problem de testlerin sadece dar bir bilgi ve beceri aralığını ölçebilmesi ve bu yüzden yaratıcılık, problem çözme ve sosyal ve duygusal gelişme gibi erken çocukluk eğitiminin önemli hedeflerini gözden kaçırması.
Çocukların testlerde iyi sonuçlar almasını isteyen öğretmenler ise oldukça değerli öğrenme deneyimlerini atlarken çocukları bazı becerilerle çok erken yaşta tanıştırıyor ya da “test için öğretmek” amacıyla müfredatı kısıtlıyor olabilirler.
Araştırmalar çocukların en iyi el becerilerine dayalı deneyimler yaşadıklarında, oyunla meşgul olduklarında, bilgiyi ezberleyerek değil anlayabildikleri metinler bağlamında deneyimlediklerinde, keşfetmek ve çözmek için kendi problemlerini icat ettiklerinde ve kendi sonuçlarını paylaştıklarında öğrendiklerini gösteriyor. Günümüzde standartlar ve testler üzerindeki aşırı vurgu, çok sayıda okulun, çocukların gelişimsel ihtiyaçlarını karşılamama ve iyi içerik öğretmeme pahasına da olsa değerlendirmeye aşırı derecede odaklanmasına yol açıyor. Oyun ve aktivite bazlı öğrenme, pek çok erken dönem çocukluk sınıfında ortadan kaybolmaya başladı. Ve onlarla birlikte çocukların öğrenmeye karşı duydukları doğal motivasyon ve sevgi de…
Bu problemi çözmek için neler yapılabilir?
Program uygulamaları:
1. Küçük çocukların en iyi nasıl öğrendiği hakkındaki en güncel araştırmalara dayanan programlar tasarlayın.
2. Küçük çocukların sınıflarda el becerilerine dayalı deneyimler yaşayarak anlamalarını destekleyin.
3. Öğretmenlerin her çocuğa saygı gösteren ve bilgi veren iyi düşünülmüş eğitim deneyimleri sağladığından emin olmaya çalışın.
4. Çocukların, soyut becerileri devre dışı bırakan aktiviteler yerine hikaye anlatıcılığı, kaliteli çocuk edebiyatı ve hikayeleri canlandırma gibi aktiviteler içeren okuma yazma deneyimleri yaşadığından emin olmaya çalışın.
5. Öğretmenlerin, çocukların anlayışından kopuk olan doğrudan öğretme becerileri yerine çocukların yapabildikleri ve anlayabildikleri şeylerden oluşan bir müfredat oluşturmasına yardımcı olun.
6. Okulları, çocukların ve ailelerinin kültürlerine saygı göstermeleri konusunda cesaretlendirin. Aileleri, okulları sahiplenmeleri için teşvik edin.
7. Ailelerin ve okul personelinin tanışması ve birlikte çalışması için bolca zaman yaratan okul programlarını destekleyin.
8. Erken çocukluk dönemi konusunda özel eğitimi olan öğretmenlerin, küçük çocukların sınıflarına yerleştirildiğinden emin olmaya çalışın.
Değerlendirme uygulamaları:
1. Çocukları aşırı baskı ve stresten ve yaşamları üzerinde hem bugün hem de gelecekte negatif bir etkisi olabilecek yargılardan koruyan eğitim politikalarını teşvik edin.
2. Çocukların gelişimlerini ve öğrenmelerini gözlemlemeyi temel alan değerlendirmelerin kullanılmasını sağlayın.
3. Sınıf değerlendirmelerinin, derslerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amacıyla kullanıldığından emin olmaya çalışın.
4. Sınıf pratiğini geliştirmeye yönelik testler dışındaki testlerin küçük çocuklara yapılmasını engelleyen çabaları destekleyin.
5. Çocukların, standart testlerin temel alınarak etiketlenmesini ve başarı sıralamasına tabi tutulmasını engelleyin.
Aile üyeleri evde neler yapabilir?
1. Küçük çocuklara evde ve mahallerinde oyun oynayabilmeleri için alan ve zaman yaratın.
2. İyi ve kaliteli çocuk kitapları okuyun ve ekran saatini kısıtlayın.
3. Okulun gündemini güçlendirmek için siz de çabalayın, gerekirse direnin. Örneğin; ezberlemek yerine anlayarak öğrenmeyi destekleyin.
Bu yazı Likya Danışmanlık tarafından desteklenmektedir.