Dünyadaki kahvaltı sofralarından seçeneklerin yer aldığı en geniş büfeyi görüntülemek üzere yola çıkan fotoğrafçı Hannah Whitaker, toplam 7 ülkedeki pek çok aileyi ziyaret ederek günün ilk öğünü için sofraya oturan evin en küçük bireylerini ve onlara sunulan yiyecekleri fotoğrafladı.
Saki Suzuki, 2.5 yaşında, Tokyo
Saki ilk kez fermente edilmiş soya fasulyesi yemeği yediğinde 7 aylıkmış. Yemeği yer yemez kusmuş. Annesi Asaka’ya göre bunun sebebi muhtemelen belli belirsiz de olsa yemeğin konserve kedi mamasını hatırlatan kokusu. Ama zaman içinde bu yapışkan ve tatlı fasulyeler Saki’nin en sevdiği yemek haline geldiği gibi geleneksel Japon kahvaltısının da daimi bir parçası haline gelmiş. Menüde aynı zamanda beyaz pirinç, miso çorbası, soya sosu ve tatlı sakede kaynatılmış kabak kabocha no nimono, salatalık turşusu (Saki’nin en sevmediği yiyecek), sarma omlet tamagoyaki ve ızgara somon bulunuyor.
Doğa Günce Gürsoy, 8 yaşında, İstanbul
Bir cumartesi sabahı özenle hazırlanarak Doğa’nın önüne kurulan kahvaltı sofrasında; kızarmış ekmeğin üzerine sürülmüş bal ve kaymak, yeşil ve siyah zeytinler, sucuklu yumurta, tereyağı, haşlanmış yumurta, tahin ve pekmez, koyun, keçi ve inek peynirinden oluşan bir peynir tabağı, ayva ve böğürtlen reçelleri, hamur işleri ve ekmek, domates, salatalık, turp ve diğer taze sebzeler, biber salçası, helva, süt ve portakal suyu bulunuyor. Hafta içi yapılan bir kahvaltıya göre çok daha kapsamlı olsa da bu sofranın tipik Türk kahvaltısının harika bir karışımı olduğu kesin.
Nathanaël Witschi Picard, 6 yaşında, Paris
Nathanaël ne zaman babasının evinde kalsa, hafta içi kahvaltıları hep aynı: Tek bir kivi, üzerine tereyağ ve büyük annesi tarafından yapılmış böğürtlen reçeli sürülmüş baget ekmeğinden kanepeler, sütlü soğuk mısır gevreği ve taze sıkılmış portakal suyu. Aslında Nathanaël, Fransız çocuklarının bayıla bayıla içine sabah kanepelerini batırdıkları krep ve sıcak çikolatayı tercih ediyor. Ancak babası Cedric sağlık konusunda oldukça bilinçli. Haftasonları Nathanaël kahvaltıda kruvasan yiyor. Ayrıca pastaneci olan dedesinden ona miras kalan yemek tutkusuyla kendi tatlılarını kendi yapıyor.
Emily Kathumba, 7 yaşında, Chitedze, Malawi
Emily, Malawi’nin başkenti Lilongwe’nin kenar mahallerinde dedesiyle birlikte yaşıyor. Ethel başka bir ailenin evinde çalıştığı için – temizlik, yemek ve çocuk bakımı işi için – dokuz kişilik büyük diğer ailesi, işe ve okula gitmeden önce birlikte kahvaltı edebilmek adına sabah 6′da uyanıyor. Emily burada, phala denen mısır unu lapasını soya ve yer fıstığı unuyla yiyor. Diğer tabakta mısır unu, soğan, sarımsak ve çili biberinden yapılmış kızarmış börekler, yanında haşlanmış tatlı patates ve balkabağı var. Kurutulmuş hibiskus çiçeği ve şekerden yapılan koyu kırmızı bir içecek içiyor. Emily şanslı bir çocuk çünkü Malawi’deki çocukların yarısı kronik olarak yetersiz besleniyor. Emily bulabildiği sabahlarda, Malawili çocuklar için tipik bir içecek olan tatlı siyah çay içmeyi seviyor.
Birta Gudrun Brynjarsdottir, 3.5 yaşında, Reykjavik, İzlanda
Birta’nın yulaf ezmesi lapasının adı hafragrautur. Bu İzlanda’nın klasik kahvaltısı. Yulaf ezmesi suda ya da sütte pişiriliyor ve genellikle siyah şeker, akçaağaç şurubu, tereyağ, meyve ya da surmjolk (ekşi süt) ile servis ediliyor. Birta ayrıca bir yudum lysi ya da morina karaciğeri yağı içiyor. Güneş ışığının İzlanda semalarında pek de görülmediği dönemlerde, güneş D vitamini için çok zayıf bir kaynağa dönüşüyor ancak balık yağı her daim D vitaminiyle dolu. (lysi kelimesi İzlandacada ‘aydınlanmak’ anlamına gelen lysa fiilinden türemiş.) Birta’nın annesi Svana, dört çocuğuna da 6 aylıktan itibaren lysi vermeye başlamış. Şimdi hepsi bu ilacı sorunsuzca içiyor. İzlanda’daki pek çok kreş ve anaokulu da morina karaciğeri yağını sabah rutinlerinin bir parçası olarak çocuklara içiriyor.
Viv Bourdrez, 5 yaşında, Amsterdam
Viv için sabah kahvaltısı bir bardak süt ile ekmekten oluşuyor. Ekmeğin üzerine tuzsuz tereyağ ve en önemlisi üzerine serpiştirilen çikolata, vanilya, meyve gibi farklı tatlardaki ve şekillerdeki (Küçük, büyük, rendelenmiş) tatlılar. Devlet tarafından yönetilen bir turizm sitesi, Hollandalıların her gün en az 750 bin dilim hagelslag (dolu fırtınası) adı verilen çikolata serpilmiş ekmek yediğiyle övünüyor. 17 milyonluk bir nüfusa sahip bir ülkede bu yılda yaklaşık 300 milyon dilim hagelslag anlamına geliyor.
Aricia Domenica Ferreira 4 yaşında ve Hakim Jorge Ferreira Gomes 2 yaşında, São Paulo, Brezilya
Aricia’nın pembe suluğu çikolatalı sütle dolu ama kardeşi Hakim’inkinin içinde kahve (café com leite) var. Pek çok Brezilyalı anne baba için çocukların kahve içmesi kültürel bir gelenek. Kahvenin tadı, kendi çocukluklarının en erken anılarını tekrar uyandırıyor. Ayrıca pek çok anne baba, kahvenin vitaminler ve antioksidanlar sağladığını düşünüyor. Sabahları içilen sütlü kahvenin çocukların okulda daha iyi konsantre olmasına yardımcı olduğunu düşünüyorlar. “Hakim kahve içtikten sonra çok daha ajite oluyor. Ruh halinin değiştiğini hissedebiliyorum.” diye itiraf ediyor babası Reginaldo Aguiar Gomes. Ancak ailenin gittiği çocuk doktorunun dediğine göre kahve ölçülü olduğu sürece sorun yok. İki kardeş salam ve peynirin yanı sıra pão com manteiga yani tereyağlı ekmek de yiyor.
Phillip Kamtengo 4 yaşında ve Shelleen Kamtengo 4 yaşında, Chitedze, Malawi
Phillip ve ikiz kız kardeşi Shelleen, günlerine chikondamoyo denilen tatlı ve mısır ekmeğine benzeyen bir kek ile başlıyorlar. Keki büyükanneleri Dorothy Madise alüminyum bir kabın içinde ateşin üzerinde pişiriyor. Kamtengo ikizleri ve diğer büyük kardeşler için kahvaltı da ayrıca haşlanmış patates ve bir ya da iki kaşık dolusu şekerli siyah çay bulunuyor.
Koki Hayashi, 4 yaşında, Tokyo
Eğer Koki ve büyük kardeşinin seçme şansı olsaydı, Amerikan tarzı bir kahvaltıyı tercih ederlerdi. Anneleri Fumi arada sırada soğuk mısır gevreği ve donat yemelerine izin verse de çocuklarının Japon yemeğinin ne olduğunu bilerek büyümelerini istiyor. Burada Koki, küçük kurutulmuş balık taneleri, soya sosu ve susam ile birlikte kavrulmuş yeşil biber; sıcak pilavın üzerine dökülmüş soya sosuyla karışık çiğ yumurta; kinpira adı verilen susam yağı, soya sosu ve mirin isimli tatlı pirinç şarabında sotelenmiş lotus ve dulavratotu kökleri ile havuçtan oluşan bir yemek; miso çorbası, üzüm, dilimlenmiş Asya armudu yiyor ve süt içiyor.
Öykü Özarslan, 9 yaşında, İstanbul
Öykü için kahvaltının temelini kahverengi ekmek oluşturuyor. 4. sınıfa giden Öykü, ekmeği yeşil ve siyah zeytinlerle, Nutella, dilimlenmiş domates, haşlanmış yumurta, çilek reçeli, bala batırılmış tereyağı ve Türk peynir çeşitleriyle birlikte yiyor. Peynir çeşitleri arasında ezine peyniri, eski kaşar ve tulum peyniri bulunuyor.
Tiago Bueno Young, 3 yaşında, São Paulo, Brezilya
Tiago çikolatalı sütü seviyor ve sabahları genelde onu isteyerek uyanıyor. Ancak hafta içi sabahları 7′de kalkıp bunu elde etmek, annesi Fabiana çoktan işe gitmek için evden çıkmışken ve kendisi de anaokulu için bir an önce hazırlanmak zorundayken pek kolay değil. 3 küçük çocuğun en sevdiği kahvaltı soğuk mısır gevreği. Burada ortanca çocuk Tiago’nun önünde mısır gevreği, muz keki ve bisnaguinha denilen tatlı bir beyaz ekmek bulunuyor. Bu ekmek Brezilyalı çocuklar arasında oldukça popüler ve genellikle requeijão denilen yumuşak bir krem peynirle servis ediliyor.