Sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklanan yeni bir araştırmaya göre tüm dünyadaki obez çocukların ve ergenlerin sayısı son 40 yılda on kat artarken, bu artış en hızlı ve en yoğun olarak düşük ve orta gelirli ülkelerde, özellikle de Asya’da yaşanıyor.
Imperial College London ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) araştırmacıları, Birleşik Devletler, kuzey ve batı Avrupa ülkeleri ve diğer refah düzeyi yüksek ülkelerde de çocukluk ve ergenlik obezite oranlarının yükselişe geçtiğini ve şu an bu oranın “kabul edilemeyecek kadar yüksek” olduğunu dile getiriyor.
“Son 40 yıl içinde, yaklaşık 11 milyondan on kat kadar artarak, tüm dünyada 120 milyondan fazla obez çocuk ve ergen sayısına ulaştık.” diyor araştırmaya katılan Majid Ezzati.
Bu şu anlama geliyor: 2016 yılında tüm dünyada oğlan çocuklarının neredeyse yüzde 8’i ve kız çocuklarınınsa yaklaşık yüzde 6’sı obezken, 1975 yılında her iki cinsiyet için de bu oran sadece yüzde birdi.
Şimdiye dek yapılmış en büyük çalışmaya göre, 129 milyon insanın boy ve kilo ölçülerine dayanarak, geçtiğimiz yıl 5-19 yaş arası 213 milyon çocuk daha kilolu oldu, ancak bu çocuklar yine de obezite eşiğinin altında yer aldı.
Aşırı kilo kaynaklı diyabet, kalp hastalıkları ve kanser riskini daha fazla taşıyan yetişkinlere dönüşebilecek bir jenerasyonun yetişmesini önlemek için araştırmacılar, evde ve okulda daha iyi beslenme ve fiziksel aktivite gerekliliği çağrısında bulunuyor.
Araştırmacılara göre tüketicilerin “sağlıklı seçimler” yapabilmelerini sağlamak için tuz, şeker ve yağ içerikleriyle ilgili açık ve net yiyecek etiketlerine ihtiyaç bulunuyor. Ayrıca abur cubur ürünlerin pazarlamasına yönelik getirilecek sıkı kısıtlamalar ve vergiler de mutlaka dikkate alınmalı. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü, tüketimi azaltmak için şekerli içeceklere yüzde 20 vergi getirilmesini önerdi bile.
Hızlı Geçiş
Bundan kırk yıl önce “çok düşük obezite oranları” olan Güney Afrika, Mısır ve Meksika, bugün yüzde 20-25 arası bir oranla, kızlar arasında görülen en yüksek obezite oranlarına sahip ülkelerin başında geliyor.
“Doğu Asya, Latin Amerika ve Karayipler’de yaşananlara bakarsak, düşük kilodan aşırı kiloya geçiş çok hızlı olabiliyor.” diyor araştırma ekibinden Ezzati.
Araştırmaya göre eğer mevcut eğilimler aynen devam ederse, bugün sayıları 192 milyonu bulan ve yarısı Hindistan’da yaşayan obez çocuk ve ergenlerin sayısı, 2022 yılında düşük kilolu çocuk ve ergenlerden daha fazla olacak.
Pasifik Okyanusu’ndaki Polinezya ve Mikronezya adaları, geçtiğimiz yıl en yüksek çocukluk obezitesi oranıyla ilk sırada yer aldı. Bu bölgedeki kız çocuklarının yüzde 25.4’ü, oğlan çocuklarınınsa yüzde 22.4’ü obez. Sıralamada ikinci sıradaysa Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avusturalya, Yeni Zelanda, İrlanda ve İngiltere’nin içinde yer aldığı “İngilizce konuşulan yüksek gelirli ülkeler” yer alıyor.
Yüksek gelirli ülkeler arasında en yüksek obezite oranlarının olduğu Amerika’da, kızların yüzde 19.5’i ve oğlanlarınsa yüzde 23.3’ü obez.
“Pek çok ülkede çocuklar okul günlerinde fiziksel aktivitede bulunmuyor, okulların çoğunda kötü yemekler sunuluyor ve okula yürüyerek ya da bisikletle gidip gelme giderek azalırken, bazı ülkelerde bu güvensiz bir yol olarak görülüyor. Ebeveynlere ise beslenmeyle ilgili doğru ve yeterli bilgi ve tavsiye verilmiyor.” diyor Dünya Sağlık Örgütünün bulaşıcı olmayan hastalıklar bölümünden Fiona Bull.
“Son kırk yılda çevre, yiyecekler, davranışlar, porsiyonlar ve tüketim alışkanlıkları tamamen değişti. İşlenmiş gıda artık daha kolay erişilebilen, daha fazla pazarlanan ve daha ucuza tüketilebilen yiyeceklerin başında geliyor.”