Trisha Prabhu, gençlere, çevrimiçi akranlarına yönelik tacizleri önlemede yardımcı olan ReThink adlı bir yazılım programı oluşturdu.
Kısa mesaj ya da e-posta olarak gönderilen genellikle anonim mesajlar kalp kırmak amacını taşıyor, bazen de ölüme işaret ediyor: Çok şişmansın, çok çirkinsin ve kimse seni sevmiyor, diyorlar. Ayakkabıların berbat, sen de. Sen bir eziksin, neden hala kendini öldürmüyorsun?
Bu tür yaralayıcı sözler Trisha Prabhu’ya bir fark yaratmak için ilham verdi. Hiç tanımadığı, 11 yaşındaki siber zorbalık kurbanı bir kızın intihar etmesinden dolayı kızgın olan ve o kızın aldığı hakaret dolu elektronik mesajlar nedeniyle acı duyan Prabhu, bu kötülüğü kaynağında durdurmaya karar verdi. 15 yaşındaki kızın buluşu olan ReThink, -olası zorbaları yaptıkları eylemler hakkında ikinci kez düşünmeye çağıran bir yazılım programı- her yıl milyonlarca genç insanı etkileyen tacizleri frenleme olasılığı potansiyeli de taşıyor.
Bir eklenti programı olan yazılım metin tanıma yeteneğine sahip ve Siber Zorbalık Araştırma Merkezi tarafından tanımlanan bir saldırı ifadesi yakaladığında, ekranda kullanıcıya yeniden düşünmek isteyip istemediğini soran bir pop-up açılıyor. Prabhu, teorisini test ettiğini ve kötü bir yorumu göndermeden önce bilgisayardan ya da cep telefonundan gelen basit bir mesajın gençlerin “gönder” tuşuna basma cesaretini yüzde 93 oranında kırdığını söylüyor.
Prabhu, büyümüş de küçülmüş bir bilim insanı olarak programını ve bulgularını alarak Chicago banliyösündeki lisesinden Beyaz Saray’ a uzanan –ve onu genç bilim yıldızı olmanın eşiğine getiren- yolculuğa çıktı. O ayrıca başkalarını siber zorbalık hakkında eğitmek için kamuoyunun ilgisini de kullanıyor. Temmuz ayının sonlarına doğru Washington D.C’de Askeri Çocuk Eğitimi Koalisyonu konferansındaki bir panelde bu konu hakkında konuşmacı olarak ortaya çıktı.
“Benim için bu gerçekten de 2013’ün sonbaharında başladı. Siber zorbalığa uğradığı için kendini kasabasındaki su kulesine atan 11 yaşındaki kız çocuğuyla ilgili o korkunç makale.” diyor Prabhu. Makaleyi okuduktan sonra Prabhu merak etmiş: “Neden bu sessiz salgının yayılmasını durdurmak için daha etkili yollar yok? Neden proaktif (önleyici) çözümler yok ve neden (siber zorbalık) sosyal olarak kabul edilebilir hale geliyor?”
Siber zorbalığın –tehdit eden, taciz eden ya da birileri hakkında söylenti yayan e-posta, kısa mesajlar ya da sosyal medya postları- okul çağı çocukları ve gençler arasında neredeyse salgın hastalık seviyesine geldiğine dair çok az şüphe var. NoBullying.com sitesine göre, gençlerin çeyreği ve genç yetişkinlerin yarısından fazlası bu yolla mağdur olduğunu ve yarısı tacize uğradığını rapor etti ya da anne babalarına söyledi. Gençlerin yüzde 80’i cep telefonu kullanmasına ve çocuğu siber zorbalığın bir çeşidine tanık olmasına karşın sadece yüzde 5’i bunu durdurmak için müdahalede bulundu.
Aynı zamanda, ergen intiharlarının düştüğü bir dönemde, siber zorbalık kurbanları mağdur olmayanlara göre neredeyse iki katı daha fazla intihar ediyor ve oranlar da yükselişe geçmiş gibi görünüyor. Bu durum, çevrimiçi siber zorbalığa maruz kaldıktan sonra kendini öldüren yüksek profilli kurbanlarla birleştirildiğinde, bazı uzmanlar bunun halk sağlığı sorunu haline geldiğinin açıkladı.
Prabhu’nun görüşüne göre, okulda ya da diğer yerlerde problemi belirlemeye yönelik girişimler –faillere uyarılar ve cezalar, mağdurlara ancak sorunu bildirirlerse yardımcı oluyor- geç kalan bir yaklaşım. “Bunun olmasına bile nasıl izin verdiğimizi düşünüyordum. Siber zorbalığı, gerçekleşmeden önce, hasar verilmeden önce ve kurban incinmeden önce durdurmalıyız.” diyor. Bu zorluk, onu bilgisayar klavyesine yönlendirmiş.
“Çok küçük yaşlardan beri kod yazıyorum. Teknoloji becerilerimi kullanmayı seviyorum.” diyen Prabhu, “Bu nedenle şöyle düşündüm, ‘Tamam, nasıl kod yazılacağını biliyorum. Kod yazmak benim tutkuyla bağlı olduğum bir şey. Deneyeyim ve bu ikisini bir fark yaratıp yaratamayacağımı görmek için birleştireyim.’ İşte ReThink böyle doğdu.” diye anlatıyor.
O zamandan sonra program patladı: Prabhu geçen yılın Google Bilim Fuarı’nda küresel finalistlerden biriydi, Beyaz Saray’a davet edildi ve siber zorbalıkla ilgili kendi deneyimini anlatarak Coca Cola’nın “Mutlu Et” kampanyasında yer aldı. Ayrıca onu dünya bilim sahnesine çıkaran Londra’da ve Mumbai’de TED konuşmalarına çağrıldı.
Prabhu, fikrini, gençlerde olduğu gibi yetişkinlerde de uygulanabilecek şekilde geliştirmeyi planlıyor ve “Bana gelip, ‘Tanrım bu sistemden yararlanacak insanlar tanıyorum ve onlar 30 ya da 40 yaşlarında!’ diyen insanlar var.” diyor. Aynı zamanda “Bu yaralar iyileşmiyor. Aslında yeni araştırma çalışmaları siber zorbalığın (etkilerinin) sürdüğünü gösteriyor.” diye ekliyor, bazen orta yaşa kadar.
Prabhu, akranları, öğretmenleri hatta onu hiç tanımayan yabancıların bile övdüğü geçen yıl hayata geçirdiği fikrini, yıllık genç bilim sergisinde anlatmak üzere Beyaz Saray’a davet edildi. “Onurlandırılmış oldum.” diyor. “Ancak gerçek haz, yaptığım şeyin önemli olduğunu ve insanların önemsediğini görmekten kaynaklanan motivasyondan geliyor.” diye ekliyor.
Kaynak: https://web.archive.org/web/20180430094258/http://www.takepart.com/article/2015/08/06/cyberbullying
İlgili Yazıları:
Siber zorbalıkta kız öğrenciler en büyük hedef
Zorbalık mağdurlarının kaba tweetleri okuması hiç de eğlenceli değil
Neden hepimiz siber zorbalığın durdurulmasından sorumluyuz?