Öğretmen

Sınıf düzeni, öğretmenlerin yeni bir eğitim yılına başlarken vermeleri gereken temel kararlardan biridir. Öğretmen masasının nereye yerleştirileceği, öğrenci sıralarının nasıl düzenleneceği ve hatta oturma planı kullanılıp kullanılmayacağı karar vermeleri gereken konulardan birkaçıdır.

Grup tartışmaları, sınıf içi ders anlatımının değiştirilmiş halini içeren bir öğretim yöntemidir. Bu yöntemde, bilgi alışverişi süreci sırasında odak öğretmen ve öğrenciler arasında paylaşılır. Genellikle, öğretmen sınıfın önünde durur ve öğrencilerin öğrenmesi için bilgi sunar, öğrenciler de soruları yanıtlayarak ve örnekler vererek katılırlar.

Yeni okul yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin olumlu hedefler belirlemeyi öğrenerek okula başlamaları için mükemmel bir zaman. Hedef belirlemek, tüm ilköğretim öğrencilerinin bilmesi gereken önemli bir beceridir. Öğrenciler, hangi üniversiteye gitmek istediklerini veya sahip olmak istedikleri kariyeri düşünmek için henüz küçük olsalar da, onlara hedef belirlemenin ve bu hedefe ulaşmanın önemini öğretmek için çok geç değildir. İşte ilkokul öğrencilerinin hedef belirlemeyi öğrenmelerine yardımcı olacak birkaç ipucu:

Öğrencilerin öğretilen bilgilerin hayatlarında bir amaç taşıdığını hissetmeleri gerekir. Bu nedenle, dersleri öğrencilerin günlük yaşamlarıyla ilişkilendirmek öğretmenlerin görevidir. Aşağıda, ilgi çekici dersler için 10 ipucu yer almaktadır.

Beyin fırtınası, belirli bir konuda fikir üretmek için mükemmel bir öğretim stratejisidir. Bu strateji, öğrencilerin düşünme becerilerini geliştirmeye yardımcı olur. Öğrencilerden bir kavram ilgili şeyleri düşünmeleri istendiğinde, aslında düşünme becerilerini geliştirmeleri istenmiş olur. Özel öğrenme ihtiyacı olan öğrenciler genellikle ne bildiklerini söylemekte zorlanır. Ancak beyin fırtınası tekniği ile öğrenci kavramla ilgili aklına gelenleri söyler. Beyin fırtınası, tek bir doğru cevabın olmadığı bir ortam sunar ve bu nedenle özel ihtiyaçları olan öğrencilerin başarısını destekler.

Öğretim stratejileri, öğretmenlerin öğrencileri öğrenme sürecine aktif olarak katılmaları için başvurduğu yöntemler bütünüdür. Bu stratejiler, belirli öğrenme hedeflerini karşılamak ve öğrencilerinin başarılı olmak için ihtiyaç duydukları araçlarla donatılmasını sağlamak isteyen öğretmenin öğretimini yönlendirir. Etkili öğretim stratejileri, tüm öğrenme stillerini ve öğrencilerin gelişimsel ihtiyaçlarını karşılar. Dersleri daha verimli kılmak ve öğrencilere daha fazla öğrenme fırsatı sunmak için bu stratejilere hakim olmak gerekir.

Mükemmeliyete ulaşmak genellikle zordur; ancak iyi öğretmenler bunu elde etmek için sürekli çaba gösterirler. Sınıf, eğitim ve öğretimin merkezi konumundadır. Eğitim yılı boyunca sınıfın dört duvarı, öğretmen ve öğrenciler arasında hayatı değiştiren etkileşimlere ev sahipliği yapar. Her sınıf, öğretmenin karakterini yansıtır. Sınıflar arasında benzerlikler olsa da, hiçbir sınıf tamamen aynı değildir.

Bir öğretmen olarak öğrencilerin eğitim başarısına yapabileceğin en büyük katkılardan biri, onların yetkin birer okuyucu olmalarına yardımcı olmaktır. Bunu bir sınıf kütüphanesi oluşturarak yapabilirsin. Sınıf kütüphanesi, öğrencilere okumak için ihtiyaç duyacakları her şeye kolayca ulaşma imkanı sağlayacaktır. İyi tasarlanmış bir sınıf kütüphanesi, öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmanın yanı sıra, onlara kitaplara ve eğitime olan değerini de gösterir.

Down Sendromu kromozomal bir anormalliktir ve yaygın genetik durumlardan biridir. Yaklaşık olarak her 700 ila 1.000 doğumdan birinde görülür. Down sendromu, zihinsel engellerinin yaklaşık yüzde 5 ila yüzde 6’sını oluşturur. Down sendromlu öğrencilerin çoğu hafif ila orta dereceli zihinsel engel aralığında yer alır.

Fiziksel olarak, Down sendromlu bir öğrenci, küçük boy, düz yüz profili, gözlerinin köşelerinde kalın epikantal kıvrımlar, çıkıntılı diller ve kas hipotonisi gibi özellikler nedeniyle kolayca tanınabilir.

Öğrencilerin derslere aktif bir şekilde katılımını sağlamak, eğitimin anahtarıdır. Geleneksel materyaller, hem öğrenciler hem de öğretmenler için bazen sıkıcı olabilir.

Teknoloji, öğretme ve öğrenmeyi daha ilgi çekici hale getirse de, bu her zaman yeterli olmayabilir. Her ne kadar ileri teknolojiyle donatılmış bir sınıfa sahip olmak mümkün olsa da, öğrencilerin derse aktif bir şekilde katılımını sağlamak her zaman kolay olmayabilir. İşte bu yüzden, sıkıcı dersleri eğlenceli hale getirmeye ve öğrencilerin derse ilgisini canlı tutmaya yardımcı olacak, öğretmenler tarafından test edilmiş 5 ipucu: