Öğrenme

Bazı eğitim teorisyenlerine göre, dokuz farklı zeka türü ve birden fazla öğrenme tarzı vardır. Kinestetik veya dokunsal öğrenenler, bir şeyleri deneyimleyerek ve yaparak öğrenenlerdir.

Tüm öğrenciler görme, duyma ve deneyimleme yoluyla öğrenir. Araştırmalar, öğrenme stillerini destekleyecek şekilde çalışan öğrencilerin sınavlarda daha iyi performans gösterdiğini ve notlarını yükselttiğini göstermektedir.

Örneğin, görsel öğrenen öğrenciler, bazen kompozisyon yazarken zorlanabilirler, çünkü ders sırasında sözlü olarak sunulan bilgileri hatırlayamazlar. Ancak, görsel öğrenen bir kişi, ders çalışırken sınav malzemelerini renkli bir taslak gibi görsel bir yardımcı kullanırsa, daha fazla bilgiyi aklında tutabilir. Her bir öğrenme stilinin özelliklerini ve ideal öğrenme stratejilerini keşfetmek için okumaya devam et.

İlköğretim öğrencilerinin çoğu konuşmayı sever, bu nedenle bir soru sorduğunda çok sayıda elin havaya kalkması genelde normaldir. Ancak, bir ilkokul sınıfındaki çoğu etkinlik öğretmen tarafından yönlendirilir, bu da konuşmanın çoğunu öğretmenlerin yaptığı anlamına gelir. Geleneksel öğretim yöntemi onlarca yıldır sınıfların temelini oluştursa da, günümüz öğretmenleri bu yöntemlerden uzaklaşmaya ve daha çok öğrenci tarafından yönlendirilen etkinlikler yapmaya çalışmaktadır. İşte sınıfta öğrenci katılımını artırmanın bazı yolları:

Grup tartışmaları, sınıf içi ders anlatımının değiştirilmiş halini içeren bir öğretim yöntemidir. Bu yöntemde, bilgi alışverişi süreci sırasında odak öğretmen ve öğrenciler arasında paylaşılır. Genellikle, öğretmen sınıfın önünde durur ve öğrencilerin öğrenmesi için bilgi sunar, öğrenciler de soruları yanıtlayarak ve örnekler vererek katılırlar.

Beyin fırtınası, belirli bir konuda fikir üretmek için mükemmel bir öğretim stratejisidir. Bu strateji, öğrencilerin düşünme becerilerini geliştirmeye yardımcı olur. Öğrencilerden bir kavram ilgili şeyleri düşünmeleri istendiğinde, aslında düşünme becerilerini geliştirmeleri istenmiş olur. Özel öğrenme ihtiyacı olan öğrenciler genellikle ne bildiklerini söylemekte zorlanır. Ancak beyin fırtınası tekniği ile öğrenci kavramla ilgili aklına gelenleri söyler. Beyin fırtınası, tek bir doğru cevabın olmadığı bir ortam sunar ve bu nedenle özel ihtiyaçları olan öğrencilerin başarısını destekler.

Bir sınava ne kadar süre çalışmalısın? Bu sorunun cevabı herkes için farklıdır. Çünkü mesele sadece ne kadar süre çalıştığın değil, aynı zamanda ne kadar verimli çalıştığındır.

Eğer verimsiz bir şekilde çalışırsan, kendini ilerleme gösteremeden saatlerce ders çalışırken bulabilirsin, bu da hayal kırıklığına ve tükenmişliğe yol açar. Öte yandan, verimli çalışma kısa, odaklı veya uzun grup çalışmaları şeklinde de olabilir.

Down Sendromu kromozomal bir anormalliktir ve yaygın genetik durumlardan biridir. Yaklaşık olarak her 700 ila 1.000 doğumdan birinde görülür. Down sendromu, zihinsel engellerinin yaklaşık yüzde 5 ila yüzde 6’sını oluşturur. Down sendromlu öğrencilerin çoğu hafif ila orta dereceli zihinsel engel aralığında yer alır.

Fiziksel olarak, Down sendromlu bir öğrenci, küçük boy, düz yüz profili, gözlerinin köşelerinde kalın epikantal kıvrımlar, çıkıntılı diller ve kas hipotonisi gibi özellikler nedeniyle kolayca tanınabilir.

Öğrencilerin derslere aktif bir şekilde katılımını sağlamak, eğitimin anahtarıdır. Geleneksel materyaller, hem öğrenciler hem de öğretmenler için bazen sıkıcı olabilir.

Teknoloji, öğretme ve öğrenmeyi daha ilgi çekici hale getirse de, bu her zaman yeterli olmayabilir. Her ne kadar ileri teknolojiyle donatılmış bir sınıfa sahip olmak mümkün olsa da, öğrencilerin derse aktif bir şekilde katılımını sağlamak her zaman kolay olmayabilir. İşte bu yüzden, sıkıcı dersleri eğlenceli hale getirmeye ve öğrencilerin derse ilgisini canlı tutmaya yardımcı olacak, öğretmenler tarafından test edilmiş 5 ipucu:

Her öğrencinin farklı hedefleri ve dolayısıyla İngilizce öğrenmek için farklı yaklaşımları vardır. Ancak bazı ipuçları ve yöntemler, çoğu İngilizce öğrencisine yardımcı olma olasılığı yüksektir. En önemli üç kuralla başlayalım:

Ortaokul yılları bir öğrencinin akademik kariyeri için çok önemlidir. Bu, lise ve üniversite boyunca öğrencilerle birlikte kalacak alışkanlıkların oluştuğu bir zamandır. Zaman yönetimi söz konusu olduğunda sağlam bir temel oluşturmak ve okul başarısına yol açan eylemler için sorumluluk almak önemlidir. İşte ortaokulda ders çalışmanın 10 püf noktası: