Eğitim

Yeni okul yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin olumlu hedefler belirlemeyi öğrenerek okula başlamaları için mükemmel bir zaman. Hedef belirlemek, tüm ilköğretim öğrencilerinin bilmesi gereken önemli bir beceridir. Öğrenciler, hangi üniversiteye gitmek istediklerini veya sahip olmak istedikleri kariyeri düşünmek için henüz küçük olsalar da, onlara hedef belirlemenin ve bu hedefe ulaşmanın önemini öğretmek için çok geç değildir. İşte ilkokul öğrencilerinin hedef belirlemeyi öğrenmelerine yardımcı olacak birkaç ipucu:

Öğretim stratejileri, öğretmenlerin öğrencileri öğrenme sürecine aktif olarak katılmaları için başvurduğu yöntemler bütünüdür. Bu stratejiler, belirli öğrenme hedeflerini karşılamak ve öğrencilerinin başarılı olmak için ihtiyaç duydukları araçlarla donatılmasını sağlamak isteyen öğretmenin öğretimini yönlendirir. Etkili öğretim stratejileri, tüm öğrenme stillerini ve öğrencilerin gelişimsel ihtiyaçlarını karşılar. Dersleri daha verimli kılmak ve öğrencilere daha fazla öğrenme fırsatı sunmak için bu stratejilere hakim olmak gerekir.

Ortaokul yılları bir öğrencinin akademik kariyeri için çok önemlidir. Bu, lise ve üniversite boyunca öğrencilerle birlikte kalacak alışkanlıkların oluştuğu bir zamandır. Zaman yönetimi söz konusu olduğunda sağlam bir temel oluşturmak ve okul başarısına yol açan eylemler için sorumluluk almak önemlidir. İşte ortaokulda ders çalışmanın 10 püf noktası:

2005 yılında Gallup tarafından yapılan bir ankette öğrencilerden en zor olduğunu düşündükleri okul dersini belirtmeleri istenmiştir. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, matematik zorluk tablosunun en üstünde yer aldı. Peki matematiği zorlaştıran şey nedir? Hiç merak ettin mi?

Disleksi dostu bir sınıf, disleksi dostu bir öğretmenle başlar. Sınıfınızı disleksili öğrenciler için sıcak bir öğrenme ortamı haline getirmenin ilk adımı disleksi hakkında bilgi edinmektir. Disleksinin bir çocuğun öğrenme yeteneğini nasıl etkilediğini ve ana semptomların neler olduğunu anlayın. Ne yazık ki disleksi hala yanlış anlaşılmaktadır. Pek çok kişi disleksinin çocukların harfleri ters yazması olduğuna inanmaktadır ve bu durum küçük çocuklarda disleksinin bir işareti olabilirken, dil temelli öğrenme güçlüğünde çok daha fazlası vardır. Disleksi hakkında ne kadar çok şey bilirsen, öğrencilerine o kadar iyi yardımcı olabilirsin.

İşbirliğine dayalı öğrenme, öğrencilerin başkalarının yardımıyla bilgiyi hızlı bir şekilde öğrenmeleri ve uygulamaları için etkili bir yoldur. Bu yöntemin kullanmasının amacı, öğrencilerin ortak bir hedefe ulaşmak için birlikte çalışmalarıdır. Her öğrencinin işbirlikli öğrenme grubundaki rolünü anlaması çok önemlidir. Burada birkaç belirli role, bu rol dahilinde beklenen davranışlara ve grupları nasıl gözlemleyeceğine kısaca göz atalım:

Sınıf yönetimi, öğretmenlerin sınıfta kontrolü sağlamak için kullandığı tekniktir. Eğitimciler, öğrencilerin okul günü boyunca düzenli, görevlerinin başında, uslu ve üretken olmalarını sağlamak için çeşitli strateji ve teknikler kullanırlar.

Etkili bir sınıf yönetiminin olmaması kaos ve strese neden olabilir, bu da öğrenciler için tatmin edici olmayan bir öğrenme ortamı ve öğretmenler için de tatmin edici olmayan bir çalışma ortamı yaratabilir. Ancak, bu ipuçları sınıf yönetiminde yetkinlik kazanmana ve kaliteli bir öğrenme ortamı yaratmana yardımcı olacaktır.

İnsanlar farklı zeka türlerine sahiptirler. Bazı insanlar istek üzerine akılda kalıcı bir şarkı yaratabilir. Diğerleri bir kitabın her kelimesini ezberleyebilir, bir başyapıt çizebilir veya karmaşık insan duygularını içsel olarak anlayabilir. Güçlü yönlerinin neler olduğunu fark ettiğinde, çalışmak için en iyi yolu bulabilirsin.

“Sevgi Dilleri “ni hiç duydun mu? Bu kavram, insanların sevgiyi farklı şekillerde hissettikleri fikrini ortaya atmaktadır. Eğer kendi sevgi dilini biliyorsan, sevdiğin kişiye onu önemsediğini sana uygun bir şekilde nasıl ifade edebileceğini de biliyorsun demektir. Bu bulaşıkları yıkamak, seni seviyorum demek, eve çiçek getirmek ya da başka bir şey olabilir.
Aynı şekilde, insanların öğrenme dilleri de vardır. Hepimiz farklı şekillerde akıl sahibiyiz. Bazı insanlar bir çırpıda akılda kalıcı bir şarkı yaratabilir. Diğerleri bir kitaptaki her şeyi ezberleyebilir, bir şaheser çizebilir veya dikkatleri üzerine çekebilir.

Sınıf ortamı bazen sıkıcı olabilir ve bu durum dikkatinin dağıtabilir. Öğretmenin uzun süre konuşması, arkadaşının sürekli seninle sohbet etmeye çalışması ya da cep telefonunun durmadan çalması gibi etkenler odaklanmanı zorlaştırabilir. Ancak iyi not almak ve gerçekten bir şeyler öğrenmek istiyorsan, derse odaklanmayı öğrenmen şart. İşte dikkat dağıtıcı unsurları üstesinden gelinemeyecek kadar fazla gördüğün zamanlarda derse nasıl konsantre olabileceğine dair 9 ipucu: