Bir ergen için hayattaki en önemli şeylerden birisi, uzun telefon konuşmalarında en özel sırlarını paylaştığı yakın arkadaşları olmasıdır. Peki, bu arkadaşlıklarımızın faydasını yetişkinliğimizde de görür müyüz? Yapılan yeni bir çalışma bu konuyu araştırdı.
Virginia Üniversitesi araştırmacıları, ergenlik döneminde güçlü dostluklar kurmanın yetişkinlik dönemindeki zihinsel sağlığımız üzerindeki uzun vadeli etkilerini inceledi.
Çocuk Gelişimi dergisinde yayınlanan bu yeni çalışma, yakın arkadaşları olan ergenlerin stresle daha iyi başa edebildiklerini, kendini özel hissetme duyguları arttığı için daha mutlu olduklarını ve akademik olarak daha başarılı olduklarını ortaya koydu. Ayrıca, bu kişilerin öz saygıları yüksek ve kendine güvenen bireyler olduğu bildirildi.
Peki bu görülen faydaların bazıları yetişkinliğe kadar sürüyor mu? Bu sorunun cevabını bulmak için araştırmayı yöneten klinik psikolog Rachel K. Narr ve ekibi, 15 yaşındaki 169 ergen üzerinde çalıştı ve onları 25 yaşına gelene kadar 10 yıl boyunca yakından takip etti.
Narr ve ekibi, araştırmaya katılan ergenlerden her yıl, en iyi arkadaşları ve arkadaşlıklarının niteliği hakkında sorular sordukları anketleri doldurmalarını istedi. Araştırmacılar aynı zamanda katılımcıların kaygı, öz değer ve sosyal kabul duygularını sorguladıkları görüşmeler de yaptılar. Araştırma ekibi, gençlerin depresyon belirtileri gösterip göstermediklerini incelerken arkadaşlarıyla da görüşmeler yaptı.
Yakın arkadaşlık = Daha az kaygı
Nitelikli ikili arkadaşlık ilişkisi, tarafların en özel duygularını paylaşmalarını sağlayan yüksek derecede bağlılık ve destek içeren arkadaşlık olarak tanımlanıyor.
Buna ek olarak Narr ve meslektaşları bu ergenlerin popülerliğini de inceledi. Popülerlik, okul arkadaşlarından kaç tanesinin onların arkadaşlığını istediğine göre tanımlanıyor. Yani katılımcıların, kaç öğrencinin birlikte zaman geçirmek istedikleri akran listesinin en üst sırasında yer aldığına bakıldı.
Araştırmacılar 15 yaşındayken yakın arkadaşlığa önem veren ergenlerin, bu tür arkadaşlıklara öncelik vermeyen akranlarına oranla sosyal kaygılarının daha düşük, öz değer duygularının daha yüksek olduğunu ve 25 yaşına geldiklerinde daha az depresyon belirtisi gösterdiklerini buldular.
İlginç bir şekilde ergenlik yılları boyunca çok popüler kabul edilen gençler, yetişkinlerinde daha fazla kaygı duygusu yaşadığını bildirdiler. “Araştırmamız, ergenlik dönemindeki arkadaşlıkların niteliğinin uzun vadeli zihinsel ve duygusal sağlığa dair doğrudan bir fikir verebileceğini gösteriyor.” diyor Narr.
“Nitelikli ‘en iyi arkadaşları’ olan lise öğrencileri, zaman içinde zihinsel sağlıklarını pek çok yönden geliştirebilirken, lise döneminde akranları arasında popüler olan öğrenciler yaşamın ilerleyen dönemlerinde sosyal anksiyeteye daha yatkın olabiliyorlar.”
Bu, gözleme dayalı bir çalışma olduğu için nedensellik açıklanamıyor. Yine de araştırmacılar bazı olası açıklamalar ortaya koyuyor. Araştırmacılara göre uzun vadeli faydaların sebeplerinden biri, kişisel gelişim ve kimlik oluşturma konusunda hayati önem taşıyan böylesi bir dönemde arkadaşlarla olumlu ilişkilerin, öz değeri ve öz saygıyı artırması olabilir.
Araştırmacıların ileri sürdüğü bir başka açıklamaya göre ise hayata yakın arkadaşlarla birlikte başlamak, bir insanın hayatının geri kalanında daha olumlu ve destekleyici ilişkiler kurmasının temelini oluşturuyor olabilir.
“Araştırmamız güçlü yakın ilişkiler kurmanın ergenlik sosyal yaşantısının en önemli parçalarından biri olabileceğini doğruluyor.” Virginia Üniversitesi Psikoloji bölümü profesörü Joseph Allen.
“Büyük bir grup insan tarafından beğenilmek, derin ve destekleyici arkadaşlıklar kurmanın yerini tutamaz.” diye ekliyor Prof. Allen. “Ve ileride neler yaşanırsa yaşansın, bu tecrübeler hep bizimle kalır.”
“Teknoloji yüzeysel arkadaşlardan oluşan bir sosyal ağ oluşturmayı giderek kolaylaştırırken, birkaç bireyle yakın bağlar kurmaya zaman ve çaba harcamak artık bir öncelik haline gelmeli.”
Kaynak: https://www.medicalnewstoday.com/articles/319119