Yeni bir araştırmaya göre küçük çocuklar, doğal oyun alanlarında oyun oynama fırsatı bulduklarında daha az depresif oluyorlar.
Yaşları 2 ile 5 arasında değişen çocuklar, yuvalarındaki oyun alanlarına kum, çim, bambu bitkileri ve süs havuzları stratejik bir şekilde yerleştirildikten önce ve sonra yakından gözlendi. Çocuklarda görülen, somurtmak ve üzgün görünmek gibi depresif belirtiler, araştırmacılar tarafından uygulanan iki farklı anketle derecelendirildi.
British Columbia Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörü ve araştırmacı Mariana Brussoni şöyle anlatıyor: “Çocukların, yaptığımız değişikliğin öncesi ve sonrasına ait puanlarını karşılaştırdığımızda, gösterdikleri depresif belirtilerde belirgin bir azalma olduğunu gördük.”
Kanada, Vancouver’daki iki yuvadan 46 çocuğun katıldığı çalışmada araştırmacılar, bu verileri, çocukların hızını ve uzaysal hareketlerini gösteren cihazlar, video gözlem tekniği ve erken çocukluk eğitimcilerinden oluşan bir fokus grup kullanarak topladı. Çalışmada aynı zamanda olumlu sosyal davranışlar, özgüven ve oto-kontrolde bir artış, öğretmenlere bağımlı olmada ise bir düşüş gözlendi.
“Öğretmenlerin öğrencilerle geçirdikleri zamanın niteliği de gelişti. Öğretmenler zamanlarını, anlaşamayan çocukları ayırmaya çalışmakla ya da çocukları nasıl oynatacaklarını düşünmekle harcamıyorlardı artık. Öğrencileriyle daha iyi ve yakın ilişki kurabiliyorlardı.” diyor Dr. Brussoni.
Oyun alanını büyüten ve değiştiren bambu bitkileri, kum ve bloklar çocuklara, doğal malzemeleri kullanma ve onlarla çok farklı oyunlar kurma fırsatı veriyor.” diye ekliyor Dr. Brussoni. “Oyun alanlarındaki sabit aletlerdeki en büyük sıkıntı, onlarla yapabileceğiniz şeylerin sınırlı olması. Doğa ise gerçekten çok esnek.” Dr. Brussoni, bu araştırmanın daha büyük çocuklar üzerinde yapılması durumunda da benzer sonuçlar çıkacağını ileri sürüyor.
Araştırmacılardan peyzaj mimarlığı profesörü Susan Herrington’a göre Vancouver gibi büyük şehirlerin daha esnek oyun alanlarına ihtiyacı var. Ancak günümüzde oyun alanı tasarımlarının ardındaki başlıca itici güç güvenlik endişesi olarak kendini gösteriyor.
Araştırmanın yapıldığı Kanada’daki çoğu oyun alanı, Kanada Standartlar Birliği’nin halka açık oyun alanları için oluşturduğu yönetmeliklere göre tasarlanıyor. Dr. Brussoni’ye göre bu yönetmelikler sakatlanma riskini minimuma indiriyor ancak “oyunun değerini” hesaba katmıyor.
“İnsanlar işin kolayına kaçıyor. Kataloglara bakıyor ve belli oyun ekipmanlarına sadık kalıyorlar. Oysa bunlar çocukların oyunlarını daha ileri seviyeye taşımıyor. Ayrıca araştırmaların bize gösterdiğine göre çocukların gerçekten keşfetmelerine ve gelişimsel faydalar sağlamalarına da olanak tanımıyor.” diyor Dr. Brussoni. Dr. Brussoni’ye göre çocuklar güvenliği ön plana çıkaran tasarımların olduğu oyun parklarında bir süre sonra sıkılmaya başlıyorlar.
Belki de ebeveynler çocuklarının oynadıkları şeylere daha yakından bakmalı ve kendilerine şu soruyu sormalı: “Bir zamanlar oynamayı sevdiğim şeye benziyor mu?”
Kaynak: https://firstyears.com.au/kids-happier-in-play-spaces-with-elements-of-nature-study-suggests/