Çocuklarda okuryazarlığı teşvik etmek amacıyla kurulan yardım kuruluşu National Literacy Trust tarafından yapılan bir araştırma, öğrencilerin okumaya olan ilgilerinin ortaokula başladıklarında azaldığını gösteriyor. Bu durum için teknolojiyi ve ergenliği suçlama eğilimindeyiz, ancak öğrencilere her fırsatta okuma olanağı sağlamak aslında bizim elimizde. Öğrencilerimizin iyi okuyucular olmalarını sağlamak için onlara okuma sevgisi kazandırmak çok büyük bir öneme sahip. İşte, kendi okulumda da uyguladığımız, öğrencileri okumaya teşvik etmeye yardımcı olacak bazı yöntemler…
Her şeyi bırakın ve okumaya başlayın!
Okulda İngilizce dersinin ilk on dakikasını kitap okumaya ayırıyoruz ve her iki haftada bir kütüphane dersi yapıyoruz. Ayrıca, Eğitim Standartları Kurulu tarafından okulumuzla ilgili yapılan son değerlendirmede, öğrencilerin matematik gibi diğer derslerde de çalışmaları bittikten sonra kitap okudukları görüldüğü için takdir edildik. Kitap okumaya yönelik bütüncül bir okul yaklaşımı benimsemek ve öğrencilerin düzenli kitap okuyacak vakitleri ve fırsatları olmasını sağlamak çok önemli. Bizim beden eğitimi dersinde bile kitap okuyan öğrencilerimiz var!
Öğrencilere yönelik anket ve okuma günlükleri
Öğrencilere eğitim yılının başlangıcında ilgi alanlarına dair bir anket yapmanızı öneririm. Öğrencilerin ilgi alanları hakkında fikir sahibi olmak, onlara tavsiye edilecek kitapları seçme sürecinde çok yardımcı olabilir. Ayrıca, öğrencilerin bir yıl boyunca okudukları kitapları kaydedecekleri bir okuma günlüğü oluşturmanızı da öneririm. Buna örnek olarak biz okulda “42’ye Cesaret Et” adını verdiğimiz bir okuma dergisi oluşturduk. Amacımız, öğrencilerin yılda 42 kitap gibi zor bir hedefe ulaşmak için çabalayarak daha fazla kitap okumasını sağlamak. Her öğrenci bu rakama ulaşamasa da birçoğu daha önce hiç okumadığı kadar çok kitap okuyor.
Sınıf kütüphaneleri
Kütüphaneler zaten her okul kültürünün temelini oluşturuyor olmalı, ancak sınıf kütüphaneleri de okuma alışkanlığını dönüştürücü etkiye sahip olabilir. Benim sınıfımdaki kütüphane bir yıl içinde duvarlardan birini tamamen kaplayacak şekilde büyüdü. Kitapların bir kısmı hediye olarak geldi, diğerleri de yardım kuruluşlarından ve ikinci el dükkanlarından satın alındı. Sonuç olarak, tüm öğrencilerimin ödünç alabilecekleri çok sayıda kitaba erişimi var ve bu da sınıftaki okuma oranını önemli ölçüde artırıyor. Evet, bazen kitaplar kayboluyor… Hatta, yakın zamanda gerçekleşen bir veli toplantısında velilerden biri oğlunun sınıftaki kütüphanemizden aldığı kitaplarla evde kendi kütüphanesini oluşturmaya başladığını itiraf etti. Bunu duyduğumda tabii ki kızmadım, neden kızayım ki? Aksine, çok mutlu oldum.
Öğretmenler de kitap okumalı
Okuma sevgisini paylaşan öğretmenler, öğrencilerin okuma alışkanlığında büyük fark yaratabillirler. Dönem boyunca, hazırlanacak ders planları ve okunacak sınav kağıtları gibi yapılması gereken onca iş arasında bunu yapmak zor olabilir, ancak öğrencilerin okuduğum kitapları takip etmeye ne kadar ilgili olduklarını görmek benim için bunu yapmanın önemini pekiştiriyor. Bir kitabı bitirdikten sonra (Okul dönemi yalnızca gençlik kitapları okurum.) dersime öğrencilerimle okuduklarımın değerlendirmesini yaparak başlarım. Onlara kitabın konusunu, beğendiğim ve beğenmediğim yönlerini anlatır ve sonra kitaptan bir bölüm alıntılarım. Bu gerçekten onlarda büyük merak uyandırıyor ve genelde bir sonraki ders, kitap biri tarafından alınmış, kitabı okumak için diğer öğrenciler tarafından da bir bekleme listesi hazırlanmış oluyor.
Farklı kitaplardan alıntı yapmak
Öğrencilerle birlikte sınıfça bir roman okumayı desteklesem de onlara daha geniş bir kitap yelpazesine erişim sağladığı için farklı kitaplardan alıntılar paylaşmayı da destekliyorum. Örneğin, bu yıl ders konularımızdan biri yazarların kullandıkları yazı türleri ve teknikleriydi. Öğrencilerime, farklı kitapların en çarpıcı olduğunu düşündüğüm bölümlerinden alıntılar okudum. Herkes büyülendi. Bu paylaşım sonucu öğrencilerin bu kitaplara olan ilgisi arttı ve romanların devamını okumak istediler. Ben de öğrencilerim için bu kitaplardan on adet daha sipariş ettim.
Ebeveynlerle birlikte kitap okuma seansları
Konunun uzmanlarından Kirsty Biggenden, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte kitap okudukları bir veli-öğrenci okuma seansı programı başlatmamızı önerdi. Kirsty, okuma yaşı verilerine baktıktan sonra yaşına göre okuma konusunda gelişme kaydetmeyen öğrencileri belirledi ve ebeveynlerinden okula gelip onlarla beraber kitap okumalarını istedi. Ebeveynlerle birlikte okuma stratejileri üzerine çalıştı ve çocuklarıyla birlikte düzenli kitap okumaları için onlara alan sağladı. Ve elbette bunun bir sonucu olarak, programdaki tüm öğrenciler okuma yaşlarını önemli ölçüde geliştirdiler. Bu program şimdi ortaokul öğrencilerimize de uygulanıyor. Okulumuz, yaşının altında okuma becerisine sahip öğrencilerimizle çalışmaya ve aradaki boşluğu kapatmaya başarılı bir şekilde devam ediyor.
Kaynak: https://www.tes.com/news/six-steps-create-reading-culture-your-school