New York’ta yaşayan altıncı sınıf öğrencisi Ciro Ortiz, okulda bazen zor şeyler yaşıyordu.
Kendi yaşındaki pek çok çocuk gibi o da zorbalıktan payına düşeni almış bir çocuk. “Beni seçmelerinden değil, bunu hiç hak etmediğimi hissettiğim için zorlanıyorum. Bazı çocuklar sadece eğer sen de onların ilgilendiği şeylerle ilgilenirsen iyi davranıyorlar. Olmadığım birisi olmak için kendimi zorlamayacağım.” diyor Ciro.
Tıpkı kendisi gibi biraz tavsiyeye ya da yüreklendirilmeye ihtiyaç duyan çok sayıda insan olduğunu fark edince, Ciro bu konuda bir şeyler yapmaya karar veriyor.
Bir gün oturup televizyon seyrederken aklına, aşırı stresli New York metrosu yolcularına biraz tavsiyelerde bulunma fikri geliveriyor.
“Sanırım iyi tavsiyelerde bulunacak kadar akıllı biriyim.” diyor. Anne-babası da bu fikrini kabul ediyor.
Böylece Brooklyn’deki bir metro istasyonunda açtığı standında 2 dolara beş dakikalık tavsiye vermeye başlıyor.
Her pazar standını kuran Ciro, insanların işleriyle, ilişkileriyle ya da genel olarak hayatlarıyla ilgili sorunlarını dinliyor.
Ciro’nun haftada kazandığı yaklaşık 50 doların tümü okulundaki öğle yemeği ya da ara öğün alacak parası olmayan çocuklara gidiyor.
Bunu yapmaya başladığı gün aşırı gergin olduğunu söylüyor Ciro. Ancak kısa bir süre sonra “müşterileri” önünde birikmeye başlıyor.
“İnsanlar bana bakacak mı yoksa gülecek mi bilmiyordum. Ama sonra işi çok ciddiye aldığımı gördüler.” diye anlatıyor Ciro yaşadıklarını.
Ve şaşırtıcı bir şekilde “müşteriler” de Ciro’yu ciddiye almaya başlıyor. İnsanlar Ciro’ya gerçek problemlerle geliyorlar ve söylediklerini gerçekten dinliyorlar.
“Birisi bize gelip Ciro’nun söyledilerinin uzun süredir içinde, en derinlerde hissettiği şey olduğunu söyledi.” diyor Ciro’nun babası.
Ciro’ya göre çoğu insanın aklındaki şey ise sevgi.
İnsanlar ya birlikte oldukları kişiyle mutlu değil ya da asla doğru insanı bulamayacakları için endişeliler.
Ciro’nun en iyi tavsiyesi ise kesinlikle şu: “Bu dünyaya sizi seven biri getirdi. Olaya böyle bakın.”
Ancak Ciro’ya göre okuldaki arkadaşları ne yaptığını ya da bunu neden yaptığını anlayamıyor. Ama Ciro bunu sorun etmiyor.
Çünkü artık istasyonda tanıştığı yüzlerce yeni arkadaşı var. Hepsine nazikçe kulak vererek yardım ediyor ve onlar da Ciro’nun kendini bir yere aitmiş gibi hissetmesini sağlıyor.
“Herkesin bazen yardıma ihtiyacı vardır.” diyor Ciro. “Yardım almadan hayatla baş edemezsiniz.”
Tüm fotoğraflar Ciro’nun Instagram hesabından alınmıştır: https://www.instagram.com/emotionaladvicekid/