Sevgili Brendan,
İyi seneler! Artık gururlu bir iPhone sahibisin. 13 yaşında, iyi ve sorumluluk sahibi bir çocuksun ve bu hediyeyi hak ediyorsun. Ancak bu hediyeyi kabul etmekle birlikte bazı kuralları da kabul etmen gerekiyor. Umarım seni, hayatta ne yapacağını bilen, teknoloji tarafından yönetilen değil onunla bir arada yaşayabilen sağlıklı ve çok yönlü bir genç insan olarak yetiştirmenin benim görevim olduğunu anlıyorsundur.
Buraya o kadar hızlı geldik ki, yeterince dikkatli olmasaydım, birdenbire nasıl oldu da göz hizamda karşımda durduğunu, yüzünün nasıl inceldiğini ve ruhunun nasıl büyüdüğünü fark etmeyebilirdim. Sonsuza dek senin küçük bir çocuk olduğunu düşünebilirdim. Dünya tatlısı, ama henüz pek de hazır olmayan, bir çift kanat yerine bir sığınağa ihtiyaç duyan küçük bir çocuk.
Oysa durum şu: Sana olan güvenim ve iyi, nazik ve zeki bir genç adama dönüştüğünü bilmem, sana yeryüzünün en muhteşem araçlarından birine erişimi sunmamı sağlıyor. Onunla neler yapacaksın? Hayatını güzelleştirmek, kolaylaştırmak, başkaları için de daha iyi hale getirmek, öğrenmek, yaratmak, keşfetmek ve hayatını genişletmek için bu bağlantıyı nasıl kullanacaksın? Bunu öğrenmek için sabırsızlanıyorum.
Dünyada, aramızdakileri değiştirebilecek tek bir cihaz bile yok. Bunu sakın unutma. Seni gerçekten çok seviyorum ve önümüzdeki yıllarda seninle milyonlarca kez mesajlaşmayı heyecanla bekliyorum.
Ve işte sözleşmemiz:
- Bu telefon bir ayrıcalıktır, bir hak değil. İhtiyaç ve istek çok farklı şeylerdir. Bunu sana ben verdim ve senden geri alabilirim. Gerçekten bu kadar basit.
- Bana göstermenin, bana anlatmanın ve telefonu bizim hayatımızın bir parçası haline getirmenin de senden bekleneceğini bil. Dijital hayatın, sadece senin soyutlanmış dünyanda var olmayacak.
- Üzerine düşeni yapmalısın. Telefonuna iyi bak. Kırılmalar, çatlaklar, su, toz ve kaybolmaların tüm masrafları sana ait. Ev işlerine katkı ve genel bir işbirliği de aileye destek için bekleniyor her zamanki gibi. Bu anlamda sürpriz bir durum yok.
- Bir şey mi indirmek istiyorsun? İzin al. Bir şey mi satın almak istiyorsun? Parasını öde.
- Telefonun kapanma saatleri hafta içi akşamları saat 20:00 ve hafta sonu akşamları ise saat 22:00. Kapatmadan önce şarj etmeyi de unutma.
- Önceden alternatif bir plan belirlenmediyse telefon okula gitmiyor ve evde kalıyor. Arkadaşlarınla koridorda ve öğle yemeğinde konuş. Ortaokulun büyülü ve çılgın dünyası ile arana bir ekranın girmesine izin verme.
- Yazdığın her mesaj, yayınladığın her gönderi ve paylaştığın her şey sensin. Sanal dünyadaki ve gerçek dünyadaki kişiliklerinin birbirine benzediğinden emin ol. Ekran kötülüğün bahanesi olamaz. Sen yapıyorsun, sen sahiplenmelisin.
- Habersiz insanların videolarını ve fotoğraflarını çekmek yok. Başka bir insanın üzerinden mizah yapmak adına video ya da fotoğraf çekmek yok. Buna kardeşler de dahil. Ve ebeveynler de. Yayınlamadan önce her zaman izin iste.
- Cinselliğin, şiddetin, internette arama yapanın ve sayfanın aşağılarına doğru inmenin dipsiz kuyusuna sınırsız erişimin olsun diye ekstra bir harcama yapmayacağım. Haydi, kalk ve dışarı çık. Zamanını iyiye kullan. Bu en önemli yaşam becerilerinden biridir.
- Kendini ifade et ve bilgiye ulaşmayı kucakla! Seni sevdiğin her şeye daha da yaklaştıran sebepler, eserler, ürünler ve topluluklar bul. Bırak merakın sana yol göstersin.
- Sessiz olmaktan korkma. Yorum yapmamaktan. Cevap vermemekten. Bir konuşmayı bırakmaktan. Engellemekten. Silmekten. Takibi bırakmaktan. Bazen katılmamayı seçmek, en çok cesaret gerektiren şey olabilir. Ateşe körükle gitmeden önce seçici ol.
- Bu iPhone’u nasıl kullanacağın konusunda her zaman bir seçim yapabilirsin. Bu, hediyenin bir parçası: Teknolojinin işine en çok nasıl yarayacağına karar verme özgürlüğü. Sinsilik yapmanın, yalan söylemenin, kandırmanın ve numara yapmanın sana bir faydası olmaz. Bunların sana yapıldığını fark etmenden de seni korumayı çok isterdim. Ama bunu yapamayacağıma göre şunu bilmeni isterim: Senin sanal dünyada kendini gösterme şeklin önemlidir ve karşındakileri de etkiler. Bu gücü akıllıca kullan.
- Büyükanne ve büyük babalarını ziyaret etmeyi bırakma. Ya da mahalledeki çocuklarla arka bahçede basketbol ve futbol oynamayı ya da yemek masasında bizimle takılmayı ya da plansız bir şekilde arkadaşlarınla pizzacıda buluşmayı bırakma. Bunlar bir çocukluğu – bir hayatı – oluşturan şeylerdir ve asla telefonunla rekabet etmek zorunda kalmamalılar.
- Gerektiğinde ve mümkün olduğunda başını telefondan kaldırıp karşındaki insanların gözünün içine bakarak “lütfen” ve “teşekkürler” demeye yetecek kadar uzun ara ver.
- Dünyanın, bizim ailemizdeki kuralların çok ötesinde sonuçları olabilir. Bu hayatın gerçeğidir. Sorumlu ol. Esnek ama dayanıklı ol. Kendine ve başkalarına karşı affedici ol. Her zaman kalbini ve iyi niyetini dinle. O zaman dünya hep senin lehine çalışır.
- Her zaman doğru olanı yapamayacaksın. Yanılgıya düşeceksin ve yolunu kaybedeceksin. Bunu anlıyorum. Baban da anlıyor. Bunu sevmek zorunda değiliz. Ama üstesinden gelebiliriz. Etrafın, en güzel halleriyle kusurlu insanlarla çevrili. Onlar tarafından seviliyor ve kollanıyorsun. Hem internette hem de hayatta asla yalnız değilsin. Biz seninleyiz.
Sevgili Brendan. Bu telefon iyi, eğlenceli ve faydalı bir şekilde hayatının bir parçası olsun. Acele etme. Derin nefesler al. Mümkün olduğu kadar sık kendini başkalarının yerine koy. Beğenilerden ve takipçilerden bağımsız, tam ve bütün bir insan olduğunu bil. Ekranların önünde ve dışında sağlıklı, aktif ve dolu dolu yaşa. Doğru olan şeyi ne zaman savunman gerektiğini, yanlış olan şeyden ne zaman uzaklaşıp gitmen gerektiğini ya da emin olmadığında ne zaman yardım isteyeceğini iyi belirle. Eğer sadece kendin olmaya karar verirsen, o zaman sanal hayatın çok daha güzel olacaktır.
Sevgiler,
Annen