ABD’nin Virginia eyaletinde yaşayan bir anne, oğluna yanlışlıkla Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) teşhisi koyulmasına ramak kalmasının ardından ebeveynleri çocuklardaki uyku apnesi belirtileri hakkında uyarıyor.
Melody Yazdani, viral olan Facebook gönderisinde 8 yaşındaki oğlu Kian’ın birinci sınıfta yaşamaya başladığı davranış sorunlarından bahsediyor. Yazdani, “Veli toplantıları ve yeni getirilen ödül sistemi sayesinde durumu gelişiyor gibi duruyordu.” diye yazıyor. “Ama evde hiç işe yaramadı. Kian sinirlenince gözü hiçbir şey görmüyor. Ufak tefek şeylere takılıp kalıyor (“Duşta saç var, iğrenç! Burada duş alamam!”), sabrı hemen tükeniyor ve çok yemek seçiyor.”
“İkinci dönem gelip çattığında halimizi görmeliydiniz… Diğer çocuklar artık öfke nöbetleri geçirmezken Kian’ınkiler gitgide sıklaşmaya, günlük hayatımızın bir parçası haline gelmeye başladı, en ufak olay bunu tetiklemeye yetiyordu.” diye yazıyor Yazdani. “Okuldan bir sürü davranış raporu gelmeye başladı: ‘Kian fevri davranışlarda bulunuyor.’, ‘Kian dürtülerini kontrol edemiyor.’, ‘Kian yerinde oturmakta güçlük çekiyor.’ Liste böyle uzayıp gidiyordu. Bunlar neredeyse her gün yaşanıyordu. Çok korkmuştum. Her sabah daha yataktan kalkmadan kriz üzerine kriz yaşıyorduk. Etrafa vuruyor, eşyalara tekme atıyor ve bas bas bağırıyordu Kian. Sabahın 5’inde başlayan o bağırmalar… Anlamıyordum, nasıl bu hale gelmiştik, neyi farklı yapmamız gerekiyordu?”
DEHB ve uykuda solunum bozukluğu arasındaki ilişki
Kian terapiste gitmeye başladı. Terapisti, DEHB testi yapılmasını önerdi. “Bu arada, Kian geçmek bilmez bir öksürüğe yakalandı, sürekli öksürüyordu. Bu yüzden aynı zamanda bir göğüs hastalıkları doktoru ve bir de alerji uzmanıyla görüşüyorduk.” diye yazıyor Yazdani. “Terapist sürekli DEHB ihtimalinden bahsediyor ve bizi buna ikna etmeye çalışıyordu. Ayrıca, Kian’ın dişçisi dişleriyle ilgili sert bir yorumda bulundu – Kian geceleri dişlerini gıcırdattığı için dişleri epey zarar görmüş durumdaydı.”
Tüm bunların üzerine Yazdani, hayatını değiştiren bir makaleye denk geldiğinden bahsediyor. DEHB ile uykuda solunum bozukluğu ve ağızdan nefes alma arasındaki bağlantıyı anlatan makaleyi okuduktan sonra Yazdani, “Yazıdaki her kelime resmen Kian’ı anlatıyordu.” diyor.
“Kian’ın bir sıkıntısı olduğundan şüpheleniyordum. Artan davranış problemlerine ek olarak, akşam saat 7.30 gibi katı bir uyku düzenine rağmen göz altı morlukları da vardı. Makaleyi okuduktan sonra sorunun ne olabileceğine dair fikirlerim oluşmaya başladı…”
Uyku tetkiki
Yazdani’nin yaptığı ilk şey bir kulak-burun-boğaz doktorundan, bir ortodontistten ve uyku bozukluğu merkezinden randevu almak olmuş. “Başta tüm doktorlar bana şüpheyle yaklaştı (Sonuçta, tıp diploması olmamasına rağmen çocuğundaki rahatsızlığın ne olduğunu bildiğini iddia eden bir anneydim.) ancak bize kesin cevaplar sağlayacak testlerin yapılması konusunda anlaştık: Sinüs görüntülemesi ve Kian’ın uykusunun incelenmesi.” diye anlatıyor. “Sinüs görüntüleme sonucu şok ediciydi – tüm sinüsleri neredeyse tamamen tıkanmış ve iltihaplanmıştı ama bir sonraki adıma geçmek için uyku tetkikinin sonuçlarını bekledik.”
Yazdani’nin Facebook gönderisinde de bahsettiği gibi, uyku tetkikinin sonuçları da aynı oranda şok ediciydi. “İlk çalışma boyunca REM uykusu tam olarak 0 dakika sürdü ve oksijen doygunluğu yüzde 80’inin altındaydı.” diyor. “Kian’ın her gün baş ağrısı çektiğinden hiç haberimiz yoktu. Bu durum artık onun normali haline geldiği için bize söylemeye ihtiyaç duymamış. Bu sonuçların ardından Kian’ın bademcikleri ve geniz eti alındı. Ve değişim hemen kendini fark ettirdi. Ameliyata girerken düzgün nefes alamayan Kian, ameliyattan çıktığında burnundan nefes alabiliyordu.”
Uyku apnesi davranışları bile etkiliyor
Yazdani, diğer değişimlerin de hemen fark edildiğini söylüyor. “Davranışlarında 180 derecelik bir değişim gözlemledik. Öfke nöbetleri, ufak tefek şeylere takılıp kalmalar… Hepsi geçmişti. Muazzam bir değişim oldu. Hem de henüz ikinci adımı tamamlamadan, yani teşhis edilmemiş uyku apnesi sırasında oluşan çene ve dil bozukluklarını tedavi etmeden. İkinci uyku tetkikinin sonuçlarını merak ediyor musunuz? Tam 360 dakikalık REM uykusu ve minimum eşiğin üstünde oksijen doygunluğu… Okuldan artık davranış raporu gelmiyordu. Kian’ın iştahı açıldı, yemek seçmeyi bıraktı. Ayrıca, ameliyattan iki hafta sonra fiziksel gelişimi büyük oranda arttı. Hala hafif ölçüde uyku apnesi var ancak sıklığı ve her bir nöbetin süresi yarıya indi. Şimdiden bu kadar değişime şahit olduysak tüm adımları attıktan sonra göreceğimiz gelişimi hayal bile edemiyorum.”
Yazdani, Kian’ın ağızdan nefes alması ve dişlerini gıcırdatması, göz altı morlukları ve horlaması gibi aynı zamanda DEHB’ye işaret edebilen belirtilerin birer uyarı niteliğinde olduğunu söylüyor.
“Bu belirtiler normal değil ve fark edildiği takdirde bir profesyonele danışılmalı.” diyor Yazdani. Ve, “Benim okumalarıma göre ebeveynler DEHB ihtimalinden şüpheleniyorlarsa uyku tetkiki yaptırmakta ısrarcı olmaları tedbirli bir davranış olur.” diye ekliyor.
Uykulu çocuklar hiperaktif görünürler!
Sertifikalı uyku doktoru ve nörolog W. Christopher Winter da buna katılıyor. “Uyku değerlendirmesi yapılmadan hiçbir çocuğa DEHB tanısı konulmaması gerektiğine inanıyorum.” diyor, aynı zamanda yazar olan Winter. “Uyku tetkiki kesinlikle dikkate alınması gereken bir şey. Çocuğun uykusunu bölen her neyse, ertesi gün uykulu olmasına da sebep olacaktır.”
Çocuklar, yetişkinler gibi uykulu olma belirtileri göstermezler, diyor Winter. “Hiperaktif gözükürler ve uykulu halleriyle savaşmaya çalışırlar. Çoğu çocuk bu durumdayken dikkatsiz ve yaramaz olur.” Çocuklara DEHB teşhisi konulduktan sonra Adderall gibi bir uyarıcı verilir genelde ve bu uyarıcı, belirtileri gizlemeye yardımcı olur. Winter bunu, “Ancak bu şekilde problemi çözmemiş oluyorsunuz. Yaptığınız şey yalnızca sorunun üstünü örtmek oluyor.” diye açıklıyor.
Yazdani’nin Facebook gönderisinde çocukların hiçbir şekilde ağızdan nefes almaması gerektiğini söylemesine rağmen, Winter bunun tamamiyle doğru olmadığını söylüyor: “Ağızlarından nefes almaları kötü bir şey değil ancak kötü bir şeyin işareti olabilir.”
Winter, ebeveynleri horlama, okuldan gelen düşük davranış raporları, geceleri sık sık uyanma ve yatağı ıslatma gibi konularda dikkatli olmaları için uyarıyor. Tüm bunlar uyku apnesine işaret eden üstü kapalı belirtiler olabilir.
Eğer çocuğunuzda DEHB belirtileri varsa ancak bu belirtilerin uyku apnesi sebebiyle ortaya çıktığından şüpheleniyorsanız, doktorunuza uyku tetkiki yaptırmak konusunda danışın. Winter, “Uyku tetkiki oldukça kolay bir işlem ancak çok büyük değişimlere yol açabiliyor.” diyor.