Ergenlik çağındaki kızım bir akşam arkadaşlarıyla film izlemeye gitmişti. Taksiyle eve dönüşünü ayarlamak için onu aradığımda telefonuna cevap vermedi. Nihayet iki saat sonra telefonunu açtığında yolda olduğunu söyledi. Bu açıklama beni pek rahatlatmadı.
Kızıma ondan haber alamayınca ne kadar çok endişelendiğimi söyledim. Bir sonraki sabah yanıma gelip bana, “Anne, dün akşam aslında sinemada değildim. Arkadaşlarımla beraber küçük bir ev partisine gittim.” dedi.
Sağlık ve güvenlikle ilgili konuların kararı ebeveynde olmalı
Oldukça büyük ve bazen yorucu olabilen bir şehrin, genellikle huzurlu ve merkezin dışında bir bölgesinde yaşıyoruz. Çocuklarımı böylesine farklı insanların bir arada yaşadığı bir şehirde yetiştirmenin, önlem alma becerisi gerektirecek durumlarla karşılaşacakları anlamına geldiğini başından beri biliyordum. Kendi başlarına doğru kararlar verebileceklerinden emin olmam gerekiyordu.
Bu nedenle, çocuklarım henüz anaokulundayken onlarla bir oyun oynamaya başladım. Ben bir durumu tarif ediyordum ve sonra onlara bunun sağlıkla mı yoksa güvenlikle mi ilgili olduğunu soruyordum.
Akşam yemeği için koca bir kase şeker yiyebilir misiniz? Hayır, üzgünüm, bu sağlıkla ilgili bir konu.
Elimi tutmadan karşıdan karşıya geçebilir misiniz? Bazen, sokağın ne kadar yoğun olduğuna bağlı.
Sağlık ya da güvenlik dışında kalan herhangi bir konu ile ilgili kararları kendi başlarına verme hakkına sahiptiler.
Saçlarınız düğümlenmiş ve taranmamış bir şekilde okula gidebilir misiniz? Elbette, eğer moda anlayışın berbat görünmekse gidebilirsin!
Açık iletişimin önemi
Bunlar, bir ebeveyn olarak yaklaşımımı etkileyen değişkenler – çocuklarıma ne zaman müdahale edeceğimi ya da geri planda kalacağımı bu kurallar belirliyor. Bu yüzden, kızım partiyle ilgili bana yalan söylediğini itiraf ettiğinde, sağlık ve güvenlik konularında belirlediğimiz kuralları hatırlattım ona. Sakince, “Tatlım, nerede olduğunu bilmezsem seni güvende tutamam. Bu da tehlikeli durumlara yol açabilir.” diye açıkladım.
Ona muhtemel birkaç senaryodan bahsettim: Partide kötü şeyler olmaya başlasaydı ne olurdu? Ya miden bulanmaya başlasaydı? Yalan söylediğin için beni aramaktan ve yardım istemekten de çekinecektin üstelik. Bu bir güvenlik meselesi.
Onu utandırmadım ya da sorgulamadım. Ayrıca, her ne kadar “zeki ve becerikli” olduğunu düşünsem de hayatın bizi bazen yanıltabileceğini ve bu tür durumlarda ona yardımcı olmak istediğimi söyledim. Bundan sonra gideceği yerler konusunda adresleri de dahil olmak üzere tamamıyla dürüst olacağı konusunda anlaştık.
Benim gibi ergen çocuk sahibi olan bir arkadaşıma bu olaydan bahsettim. Bana, yalan söylediği için kızımı neden cezalandırmadığımı sordu defalarca. Oysa bu düşünce aklımın ucundan bile geçmemişti. Kendimi kızımla açık bir iletişim sürdürmeye odaklamıştım.
Bilinçaltımda, sert disiplin yöntemleri uyguladığım takdirde kızıma benden uzaklaşması ve bana yine yalan söylemesi için ona bir neden vereceğimi hissetmiş olmalıyım. Tek istediğim, kendi kararlarını vermeyi öğrenmesi ve bunu yaparken zorlandığında da benden yardım isteyebilmesiydi.
Ailesiyle güçlü bağı olan ergenlerin bireyleşme süreci daha güvenli
Ergenlerin ebeveynlerinden bağımsız bir şekilde birey olmaları ve kendi teorilerini, kurallarını ve değerlerini yaşamayı denemeleri gerekiyor. Peki ya, bu bireyleşme sürecinde onları nasıl güvende tutarız?
Geniş çaplı bir araştırmada, ebeveynlerine ve ailesine bağlılığının yüksek olduğunu, ailelerinin sıcakkanlı ve şefkatli olduğunu söyleyen gençler, yaşıtlarından daha az uyuşturucu kullandıklarını ve daha az duygusal stres yaşadıklarını bildirdiler. Çalışmalar, ebeveynler ile genç çocukları arasında iyi bir iletişim ve uygun ölçüde disiplin olduğu takdirde, gençlerde görülen depresyon ve kaygı oranlarının azaldığını; özgüvenlerinde ise artış olduğunu gösteriyor.
Eğer çocuklarımızın yaşadıkları tüm zorlukları – cinsellik, uyuşturucu ve içlerini yiyip bitiren tüm durumlar dahil – bize anlatmalarını ve bilgeliğimizle onların algılarını açmak istiyorsak iki yönlü bir iletişim kurmak için çalışmalıyız.
1. Çocuğunuzun sizden ayrı fikirlere ve değerlere sahip olmasına izin verin.
Çocuklarımız bizden ayrı insanlardır ve farklı değerlere sahip olabilirler. Bu, bazen baş etmesi inanılmaz güç bir durum haline gelse bile ergen çocuğunuzu ayrı bir birey olarak görmeye çalışın ve kendisini istediği gibi ifade etmesine izin verin. Çocuğunuzun sahibi değilsiniz.
2. Meraklı olun.
Bir ergene verebileceğiniz en iyi hediye, onun gerçekten kim olduğuna dair merak sahibi olmanızdır. Çocuklarım kreşe gidiyorken onlarla bir oyun oynardım ve onlara şöyle sorular sorardım: “Vanilyalı dondurma mı, çikolatalı dondurma mı?”, “Sahil kenarında bir tatil mi yoksa dağların tepesinde bir tatil mi?”, “Bana kızmayı mı tercih edersiniz, babanıza mı?” Bu anlamsız gibi görünen sohbetler sayesinde çocuklarımla ilgili çok şey öğrendim. Küçük şeyleri merak ederseniz bunun daha açık bir iletişim ve etkileşime yol açtığını görürsünüz.
3. Kendi hayatınızı yaşayın!
Kendi hayatınızdan kaçmak için ergen çocuğunuzun neler yaptığına çok fazla mı odaklanıyorsunuz? Helikopter ebeveynlik bu aralar büyük bir salgın… Tüm dünyada büyük saygı duyulan psikanalist Carl Jung, “Bir çocuk için en ağır yük ebeveynlerinin yaşayamadıkları hayatlarıdır.” diye yorumlamış bu durumu. Çocuklarınızın sizinle konuşmasını ve size güvenmesini istiyorsanız, yapacak ilk iş kendinize ait bir hayatınız olduğundan emin olmak.
Jung ayrıca, “Çocuklar yetişkinlerin lafları tarafından değil, oldukları kişi tarafından eğitilirler.” diyor. Gelişimini tamamlamış bir birey profili çizebiliyor musunuz? Yoksa gerçekleştiremediğiniz hayallerinizi çocuklarınız üzerinden yaşamaya mı çalışıyorsunuz? Gerekçelerinizin kusurlu olduğunu hissettiklerinde çocuklarınız hayatlarını sizinle paylaşmayı bırakacaktır.
4. Kendi geçmişinizin ve travmalarınızın üstesinden gelin.
Bir arkadaşımın ergen kızı, ilk erkek arkadaşıyla ilgili annesiyle konuşmaya çalışmış. Arkadaşım bu konuşma sırasında ağlamaya başladığını ve kızı için “endişelendiğini ve korktuğunu” söyledi. Arkadaşım 15 yaşındayken taciz edildiği için niyeti bu olmasa da travmasını kızına yansıtmış.
O günden sonra kızı, annesiyle bu konularla ilgili konuşmayı bırakmış. Arkadaşım afallamış bir şekilde bunları bana anlattığında, kendi acı verici deneyimini kızının yaşadıklarından ayırabilmesi için terapiye gitmesi konusunda onu teşvik ettim.
Kendi geçmişinizi çocuğunuzun şu anda yaşadığı deneyimlerden ayırın. Siz zorlu tecrübeler hakkında konuşamıyorsanız bunu çocuğunuzun yapmasını nasıl bekleyebilirsiniz ki?
5. Etkin bir şekilde dinlemeyi öğrenin.
Konuştuğunuz kadar dinliyor musunuz? “Ben” ifadeleri (‘Ben iyi olduğundan emin olmak istiyorum’ mu diyorsunuz yoksa ‘Sen hayatını mahvediyorsun!’ mu?) kullanıyor musunuz? Ergen çocuğunuzla yaptığınız bir konuşma, hararetli bir tartışmaya dönüşme eğilimi gösteriyorsa geri adım atın ve kendinize şunu sorun: Çocuğunuzu daha iyi anlama arzusuyla onu dikkatli bir şekilde dinlemeniz gereken yerde, onun duygularını ve eylemlerini kabul etmezlik mi yapıyorsunuz?
Kusursuz bir ebeveyn olmak imkansız ancak eğer niyetiniz kontrol etmek değil de rehberlik etmekse kendi gerekçelerinizi ve hayatınızı iyice irdelediyseniz ve gerçekten dinlemeye kararlıysanız, çocuklarınızla açık ve dürüst bir iletişime sahip olma şansınız daha yüksektir.
Kaynak: https://www.mindbodygreen.com/articles/how-i-raised-teenagers-who-tell-me-everything