Babaların gücü, pek çok yüzyıl boyunca ailedeki öncelikli otorite oldu. Babanın sözü sorgulanmaz, verdiği karar her zaman son karar olur ve aileyle ilgili tüm meselelere onun etkisi hakim olurdu. Babanın rolü olarak görülmeyen bir şey varsa, o da çocuklara bakmaktı. Bu iş ya anneye ya da annenin bir yardımcısına kalırdı (veya devredilirdi).
20. yüzyılın getirdiği sosyal, ekonomik ve teknik değişimlerden sonra dünya da radikal bir değişimin içine girdi. Ve tüm bu değişimlerle birlikte aile yapısında ve işlevinde temel bir değişim yaşandı. Özellikle babanın otoritesi önemli bir değişim geçirdi.
Babanın rolünün azalmasındaki bir diğer faktör de o zamanlar yeni olan bir psikoloji alanıydı. İşin aslı psikoloji, problemin bir parçası olmuştu. Yapılan araştırmalar babanın rolünün önemine fazla yer vermedi ve babanın çocuğunun gelişimi ve büyümesindeki etkisinin “önemsiz” olduğu belirtildi.
Ebeveyn demek neredeyse sadece anne demekti. Ve baba ki eğer ondan bahsediliyorsa, diğer başka etkilerle eş değerdi. Sadece çok az sayıda ebeveyn-çocuk çalışması babanın rolünü araştırdı. Ve o dönemde yapılan birkaç çalışma, babanın katılımına, sadece anne tarafından aktarıldığı şekliyle odaklandı. Örneğin 2000’den fazla ebeveyne başvurarak ebeveynlikle ilgili sorular soran çok sayıda araştırmada tek bir babayla bile görüşülmedi. Babalarla ilgili bilimsel çalışmanın yokluğunun dolaylı bir sonucu olarak babaların babalık yapmaya ilgi duymadığı varsayımı ortaya çıktı.
İlk büyük değişim 1970’lerde, babaların etkisini desteklemeye başlayan yeni tasarım bilimsel araştırmalarla başladı. O dönem doktora öğrencisiydim ve baba-oğul etkileşimleri ve bu etkileşimlerin aslında ergen bir oğlun gelişimi üzerinde ne kadar önemli etkileri olabileceği üzerine bir tez yazıyordum. O dönem için çok riskli bir tez konusuydu. Ama neyse ki ben kendi çalışmamda, bir babanın ergen bir oğul üzerindeki etkisinin pozitif sonuçları olduğunu bulmuştum.
Günümüzde ne genel kamuoyu ne de psikoloji araştırmacıları, babayı “diğer başka etkilere” eş değer olarak görmüyor. Çok sayıda bilimsel yayın ve hatta internet, babanın önemini onaylayan sonuçlar yayınlayan makalelerle dolu.
Günümüz Araştırmaları Ne Diyor?
“Babalar ve Çocukların Sağlıklı Gelişimi Üzerindeki Etkileri” isimli bir çalışma şöyle diyor: “Daha bebeklikten itibaren çocuk büyütmeye birebir katılan babaları olan çocuklar, duygusal olarak kendilerini daha güvenli hissediyor, çevrelerini keşfetme konusunda daha özgüvenli oluyor ve büyüdüklerinde daha iyi sosyal bağlara sahip oluyorlar.”
Babaların çocuklarıyla oynama şekillerinin de bir çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi üzerinde önemli bir etkisi var. Babalar bebekleriyle ve anaokulu çağındaki çocuklarıyla birebir etkileşimlerinde, uyarıcı ve eğlenceli faaliyetlere annelere göre daha yüksek oranda zaman ayırıyor. Çocuklar bu etkileşimlerden duygularını ve davranışlarını regüle etmeyi öğreniyorlar.
Büyütülmelerine katkıda bulunan ve ilgili babaları olan çocukların eğitim performansları da daha iyi oluyor. Bir babanın katılımının etkisi ergenliğe ve genç yetişkinliğe kadar uzanıyor. Sayısız araştırmaya göre aktif ve “besleyici” tarzda babalık ile ergenler arasındaki sözel beceriler, zihinsel işlev ve akademik başarı birebir ilişkili.”
Günümüzün Gerçekliği Nedir?
Babalar hiç şüphesiz çocuklarının hayatında önemli bir rol oynuyor. Araştırmaların çoğu katılımcı bir babanın bir çocuğun yaşamında özellikle bilişsel, davranışsal ve genel sağlık alanlarında önemli bir rol oynayabildiğini; pozitif bir erkek modelinin ergen bir oğlan çocuğunun pozitif cinsiyet rolü özellikleri geliştirebilmesini sağladığını; ergen kız çocuklarının erkeklerle ilgili daha pozitif fikirler edindiğini ve katılımcı bir babayla büyütüldüklerinde erkeklerle daha iyi ilişkiler kurabildiklerini gösteriyor.
Ayrıca araştırmalarının büyük çoğunluğuna göre çoğu durumda, bir çocuğun sağlıklı gelişimi için bir babanın varlığı ve katılımcı olması anneninki kadar önemli olabiliyor. Babaların önemini onaylayan ebeveynlikle ilgili genel araştırmalar ve makaleler, kendi değerli konusunda babaları çok daha bilinçli bir hale getirdi ve bu da çocuklarının büyütülmesine dahil olmak için daha da istekli olmalarına sebep oldu.
Ancak araştırma sonuçlarıyla babaların değerinin gerçek kabulü arasında hala büyük bir uçurum var. Pek çok baba çocuklarının dünyasında kendini hala ikinci sınıf vatandaş gibi hissettiğini dile getiriyor. Kitaplar, dergiler ve televizyon programları (Özellikle gündüz programları) anneler ve annelikle ilgili bilgilerle dolu. Babalara yönelik ya da onlarla ilgili kaç şey gördünüz? Çocuklarının hayatına daha aktif bir şekilde dahil olmak isteyen evcil babalar genellikle işverenlerin, medyanın ve hatta “anne” yerine “baba”yı çağıran bir çocuk istemeyen annelerin engellerine takılabiliyor.
Kaynak: https://www.psychologytoday.com/intl/blog/the-long-reach-childhood/201106/the-importance-fathers