Küçük oğlan çocuklarını sadece beş-on saniye izlemiş olan biri bile onların ne denli yorucu olduğunu bilir. Okuldayken oyun parkının etrafında koşturup dururlar, koridorlarda koşuştururlar ve sınıfın duvarlarına bile zıplarlar. Finlandiya’da yapılan yeni bir araştırmaya göre tüm bunlar, okuma becerilerinin gelişmesine yardımcı oluyor.
Journal of Science and Medicine in Sport dergisinde yayınlanan bu araştırmaya göre 1. sınıf çocukları, oturmaya ne kadar fazla ve bedensel aktivitelere ne kadar az zaman harcarlarsa, sonraki iki yılda okuma konusunda daha az başarılı oluyorlar. Ayrıca birinci sınıftayken ortalıkta koşturmaksızın sırada oturarak uzun zaman geçirmek, çocukların matematik becerisine de olumsuz etkide bulunuyor.
Araştırmaya göre kız çocukları söz konusu olduğunda, uzun süre hareketsiz oturmanın öğrenme yetisi üzerinde herhangi bir etkisi yok gibi görünüyor.
Doğu Finlandiya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, 6 ila 8 yaş arasındaki 153 çocuğun bedensel etkinliklerini ve oturarak geçirdikleri zamanı ölçen çalışmaları analiz ettiler. Araştırmacılar ayrıca çocuklara standart matematik ve okuma testleri uyguladılar. “Orta derecede ya da yoğun fiziksel aktivitenin düşük düzeylerde olmasının ve oturarak hareketsiz geçirilen zamanın yüksek düzeylerde olmasının ve özellikle bu ikisinin bileşiminin erkek çocuklardaki okuma becerisinin zayıflığıyla ilintili olduğunu bulduk.” diyor araştırmacılar.
Her ne kadar, araştırmaya katılan çocuk sayısı az ve çocukların hepsi İskandinav olsa da (Fin okul sisteminin tuhaf başarısı neredeyse bir efsaneye dönüşmüş durumda), yine de araştırma, ebeveynlerin uzun zamandır düşündüğü bir şey hakkında bize bazı kanıtlar sunuyor: Oğlan çocuklarını doğru bir şekilde eğitemiyor olabiliriz.
Öğrenmenin kanıtlarını göstermeleri konusunda okullar üzerindeki baskı arttıkça, çoğu eğitim sistemi, akademik bakımdan daha zengin ortamlar sağlama çabasına girişti. Ama bu kimi zaman, bedensel eğitimden vazgeçmek pahasına gerçekleşti: Bedensel eğitim bir öğrencinin çok iyi öğrenmesi gereken temel becerilerden biri olması gerekirken, genellikle seçmeli bir ekstra ders olarak görüldü.
Beden eğitimi dersi için kullanılabilecek maddi olanaklar ve ders saatleri, bugünlerde kütüphanelere, bilim laboratuvarlarına ve daha iyi teknolojik cihazlara ayrılıyor. Bunların hepsi değerli öğretim araçları olmakla birlikte fazlasıyla hareketsiz oturarak öğrenmeye ağırlık veren bir öğretim biçimini öne çıkardıkları ortada. Buna bir de testlere aşırı bağımlı bir eğitim tarzını ekleyin. Testlerin getirileri olsa da, en büyük sonucu, her gün daha uzun saatler boyunca oturup duran çocuklar olacaktır. Bugün Birleşik Devletler’deki okulların çoğunda beden eğitimi ve teneffüs gereksiz görülüyor.
Fiziksel egzersiz ile öğrenme arasındaki bağlantı yeni keşfedilmedi ancak Finlandiyalıların yaptığı bu yeni araştırmanın ortaya koyduğu güçlü nesnel kanıtlar gösteriyor ki küçük öğrencilerde oturarak yapılan eğitime öncelik verilmesi, bunun bedensel etkinlikten çalarak yapılması durumunda, verimsiz sonuçlar doğuruyor. Birinci sınıftayken (Okumayı öğrenme bakımından büyük önem taşıyan bir dönem.) gününü daha fazla oturarak geçiren oğlan çocuklarının, ikinci ve üçüncü sınıflardaki okuma kazanımları daha az oldu. Aynı yıllarda matematikte de daha başarısız oldukları görüldü.
Araştırmacılar, oğlan çocuklarıyla kız çocukları arasındaki ayrımın niçin bu denli keskin olduğu konusunda bir kanıya varamadılar. Çalışmaya katılan kız çocuklarının az sayıda olması sonucu etkilemiş olabilir. Hatta araştırma sonuçlarının, erkek ve kadın beyinleri arasındaki farkla pek bir ilgisi olmayabilir. Çünkü belki de kız çocukları söz konusu olduğunda başka faktörler devreye giriyor olabilir: Anne-babanın eğitime verdiği destek, akranlarından kabul görme, öğretmenin olumlu yaklaşımı ve kendi motivasyonları gibi faktörler kız çocuklarının akademik başarısında etkili olabilir.
Kaynak: https://time.com/4588035/sitting-exercise-reading/