6 yaşındaki kızım annesi sayesinde doğduğundan beri sanatın pek çok dalına sürekli bir şekilde maruz kalıyor. Buna resim, seramik, fotoğraf, heykel, bale, piyano, keman gibi pek çok yaratıcı ifade yolu dahil. Kızımız çok şanslı. Ama ne yazık ki sanat programlarına ayrılan fon, her zaman ilk kesilen bütçe kalemlerinden biri oluyor. Oysa bir ülkenin, çocuklarını yaratıcı ifade yollarından mahrum bırakması uzun vadede ironik bir şekilde gelecek yıllardaki GSYH’sini azaltabiliyor ve ülkenin global bir ekonomide rekabetçi kalmasına zarar verebiliyor.
Michigan Devlet Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, çocuklukta sanatsal ve el becerisine yönelik yaratıcı faaliyetlere katılmanın inovasyona, patentlere sebep olduğunu ve bir yetişkin olarak iş kurma ihtimallerini artırdığını ortaya çıkardı. Araştırmacılar, şirket kurarak iş sahibi olan ya da patent sahibi olan insanların çocukken sanata ve el becerisi gerektiren faaliyetlere genel toplumdan sekiz kat daha fazla maruz kaldıklarını buldu.
Geçtiğimiz günlerde Aylık Ekonomik Kalkınma Dergisi‘nde yayınlanan araştırmada, araştırmacılar “çocukluk” dönemini 14 yaşa kadar olan dönem olarak tanımlıyor. Farklı alanlardan gelen araştırma ekibi, 1990 ve 1995 yılları arasında üniversitede okuyan ve fen, teknoloji, mühendislik ya da matematik ya da STEM bölümlerinden mezun olan bir grup öğrenci üzerinde çalıştı.
“En ilginç bulgu, bu aktivitelere sürekli katılımın önemiydi.” diyor araştırmacılardan Rex LaMore. “Eğer sanatsal ve yaratıcı el becerisi faaliyetlerine katılmaya küçük bir çocukken başladıysanız ve buna yetişkinlik yıllarınızda da devam ettiyseniz, alınan patentler, kurulan işler ya da yayınlanan makalelerin sayısı ile ölçüldüğünde bir ‘mucit’ olmaya daha eğilimli oluyorsunuz.”
Eğer bilimin ve teknolojinin öncülerine bakarsanız, yaratıcı ifade yollarının çocukluklarının temel bir parçası olduğunu görürsünüz. Araştırmacılara göre çocukluktaki yaratıcı aktivite, kalıpların dışında düşünmesi konusunda beyni yeniden “yapılandırıyor.” Hatta araştırmacılar analoji, oyun, sezgi ve hayal gücü gibi sanatsal becerilerin hepsini kullanmanın, karmaşık problemleri çözme konusunda anahtar olduğunu belirtiyor. Her ne kadar sağduyumuz da bunu söylese de ekonomi araştırmacılarının güzel sanatların önemini onaylaması oldukça olumlu bir gelişme.
Steve Jobs’ın babası bir tamirci ve marangoz olarak çalıştı ve oğluna temel elektroniği ve elleriyle nasıl çalışacağını öğretti. Steve Jobs küçük yaşlardan itibaren aile evindeki garajda elektronik üzerinde çalıştı. Babası ona radyo ve televizyon gibi elektronik aletleri nasıl sökeceğini ve nasıl tekrar yapacağını öğretti. Sonuç olarak Steve Jobs girdiği okulu 6 ay sonra bıraktı ve sonraki 18 ayını yaratıcı dersler alarak geçirdi ve kaligrafiye saplantı derecesinde bağlandı. Tüm bu etkiler, Apple bilgisayarı yaratmanın önemli bir parçası oldular.
Çocuklukta müzik eğitimi almak da yaratıcı ve inovatif bir zihin geliştirmek için önemli gibi görünüyor. Albert Einstein’ın çocukluğundan beri keman çalmış olması hiç de tesadüf değil. Araştırmacılar, STEM mezunlarının yüzde 93’ünün hayatlarının bir döneminde müzik eğitimi aldığını ortaya çıkardı. Bu oran, yetişkinlerdeki genel ortalamayla kıyaslandığında (Amerika’da yüzde 34) oldukça yüksek. Ayrıca araştırmaya göre STEM mezunlarının görsel sanatlara, oyunculuğa, dansa ve yaratıcı yazarlığa katılımı da ortalama katılımdan çok daha yüksek.
Buna ek olarak, çocukluklarında metal işlerine ve elektroniğe maruz kalmış kişiler, maruz kalmayanlara oranla yüzde 42 oranında daha fazla bir patent sahibi oluyorlar. Mimarlığa bir şekilde dahil edilen çocuklar ise yetişkinliklerinde yüzde 87,5 oranında daha fazla bir şirket kuruyorlar. Çalışma, fotoğraf geçmişi olan çocukların da yüzde 30 oranında daha fazla bir patent sahibi olduklarını ortaya çıkardı.
“Nesneleri parçalara ayırmak ve sonra onları tekrar bir araya getirmek, bir ürüne nasıl baktığınız ve onu nasıl geliştirdiğiniz olarak da görülebilir.” diyor Michigan Devlet Üniversitesi araştırmacılarından Eileen Roraback.”Yaratıcı yazarlığa gelirsek… Araştırmamıza katılan, kanser alanında çalışan ve bir iş kuran bir biyolog, yazma becerilerinin iş planlarını yazma ve yarışmaları kazanma konusunda kendisine yardımcı olduğunu söyledi.”
Sonuç: Çocukluk Dönemi Sanat Programlarına Fon Ayırmak Ekonomiyi De Geliştirir
Araştırmacılar, çalışmanın sonuçlarının ülke ekonomisini yeniden inşa etme konusunda oldukça önemli olduğuna inanıyor. “Yeni şeyler icat eden insanlar, ülke ekonomisinde daha yüksek bir büyüme ve daha yüksek ücretli işler yaratırlar. Bu, hepimizin aradığı türde bir hedeftir. Bu yüzden bu sonuçlara ulaşmak için fen ve matematik aktivitelerini olduğu kadar öğrencilerin sanatsal potansiyelini de desteklemeliyiz.”