Yeni bir araştırma ebeveyn ve çocuk arasında, yaşam boyu sonuçları olan ortak bir problemin son derece bulaşıcı olduğunu ortaya çıkardı.
Bu problemin adı; matematik kaygısı.
Bulaştırma yöntemi ise ödeve yardım etmek.
Matematik kaygısı çok yüksek ebeveynleri olan çocuklar, daha az matematik öğreniyor ve matematik kaygısı geliştirmeye daha meyilli oluyorlar. Birinci ve ikinci sınıf öğrencileri üzerinde yapılan çalışmaya göre bu durum, ebeveynler çocuklarının matematik ödevlerine sürekli yardım ettiklerinde oluşuyor.
Araştırmacılar, 29 devlet okulu ve özel okuldan 438 çocuğu, okul yılının başında ve sonunda, matematik becerisi ve aynı zamanda matematik kaygısı konusunda test etti. Aileler ise matematik kaygısı ve çocuklarının ödevlerine ne sıklıkta yardım ettikleriyle ilgili anketler doldurdu.
Sonuç: Bu kadar iyi niyet yeter! Matematik kaygısı olan ebeveynler çocuklarıyla ders çalışmayı ne kadar fazla denerse, çocukları matematikte o kadar başarısız oluyordu. Sınıf seviyelerinin üçte birinden fazla bir oranında akranlarının gerisine düştüler. Ve çocukların zayıf matematik notları, yeni yeni oluşmaya başlayan matematik kaygılarını daha da artırdı.
Chicago Üniversitesi’nden bilişsel psikolog Sian L. Beilock, kaygı ve performans hakkında şöyle diyor: “Aileler çocuklarını sabote etmek için orada değiller elbette. Ancak katkılarının verimli olduğundan emin olmalıyız. Ebeveynler, kendi matematik kaygılarına ve söyledikleri şeylerin önemli olduğuna dair farkındalığa sahip olmalılar.”
“Örneğin, ödev stresi yaşayan bir çocuğu, ‘Ben de matematik insanı değilim, bunda hiç sorun yok.’ diyerek rahatlatmak, hiç de iyi bir mesaj değildir.” diye devam ediyor Beilock.
Araştırma sonuçları, dört çocuk sahibi Jennifer Hare için hiç de şaşırtıcı değil. Matematik kaygısı olan iki ebeveynin kızı olan Hare, zorunlu matematik derslerinden kaçmak için üniversitedeki bölümünü bile değiştirmiş.
Ancak yorgun bir “tam zamanlı” anne olarak Hare, matematikte zorlanan ve matematik kaygısı yaşayan çocuklarına yardım etmekte hala kararlı. Cebirle ilgili sözel problemlere bakarken yüzünü buruşturmasını saklamak için yüzünün önünü bir kağıt parçasıyla kapatıyor. Yine de onları kandıramıyor. Belki de sorun bazen, “Bu öğretmenler ne zannediyorlar ki? Delirdiler herhalde!” diye patlamasında.
Araştırmacılar uzun yıllar boyunca yüksek matematik kaygısının etkilerini incelediler. Bazı araştırmaların gösterdiğine göre matematik kaygısı yetişkinlerin yüzde 10 ila 20’si için tam bir eziyet. Matematik kaygısı sadece teste girmeyi ve notları değil, aynı zamanda kendine saygıyı ve günlük hesaplama becerilerini de etkiliyor. (Oturma odanıza iki kat boya yapmak için kaç kilo boyaya ihtiyaç var? İki katlı bir pasta tarifini üç katlı bir pasta tarifine çevirebilir misiniz?)
Nevada Üniversitesi’nde özellikle matematik kaygısı konusunda uzman olan Mark H. Ashcraft, bunun kendisi için de giderek büyüyen bir durum olduğunu söylüyor. “Matematik kaygısı olan insanlar, iyi bir hafıza gerektiren zor matematik problemleri karşısında darmadağın oluyorlar. Hafızaları, endişe ve kaygı tarafından resmen tüketiliyor. Ve geriye kalanlar da matematik yapmak için yeterli olmuyor.”
Pek çok yetişkin ortaokul cebirini matematik kaygısının başlama noktası olarak kabul ediyor. Oysa araştırmalar bu kaygının çok daha erken yaşlarda başlayabileceğini gösteriyor.
2010 tarihli bir araştırmada Beilock’un ekibi, özellikle kız çocukları için geçerli olan önemli bir faktör buldu: Nerdeyse yüzde 90’ı kadın olan matematik kaygısı yaşayan ilkokul öğretmenleri.
Ancak matematik kaygısı olan ve ödevlere yardım eden ebeveynlerin etkisi yeni keşfedilen bir faktör.
“Ebeveynlerin matematik kaygısı, okullar onları matematik öğrenmenin yeni yöntemleriyle her tanıştırdığında daha da şiddetleniyor.” ödevin etkileri üzerine çalışmalar yapan Duke Üniversitesi psikoloji ve nörobilim profesörü Harris Cooper.
Araştırmadan çıkan az da olsa rahatlatıcı bir sonuç da var: Ödevlere yardım eden matematik kaygısı yaşayan ebeveynler, çocuklarının okuma becerileri üzerinde negatif bir etkiye sahip değiller.
Peki, matematik kaygısı olan ebeveynler çocuklarına matematikte nasıl yardım edebilir? Cooper, küçük çocuğu olan ebeveynlerin olumlu bir “matematik davranışı” modelleyerek pozitif bir matematik ortamı yaratmalarını öneriyor. Örneğin şöyle bir oyun oynanabilir: Çocuğunuza “Bu senin matematik ödevin, bu da benim.” deyin ve sıra size geldiğinde akşam yemeğinin ne zaman hazır olacağını hesaplayın ya da marketteki fiyatlara bakıp bütçe yapın.
Peki, sizin matematik kaygınız var mı? Eğer bu sorunun cevabını merak ediyorsanız, aşağıdaki testi yapabilirsiniz:
http://projects.nytimes.com/balloteer/mobile_ballot/math-anxiety-quiz
(New York Times’ta yayınlanan testin dili İngilizce’dir.)