Yayınlanan yeni bir rapor, oyun oynamanın çocuk gelişiminde ne kadar önemli olduğunu politikacılara ve eğitim kurumlarına göstermeyi hedefliyor. Çocukların oyun oynama imkanlarını teşvik etme amacıyla kurulmuş olan The Real Play Coalition (Gerçek Oyun Birliği), çocukların oyun oynamak için sahip olduğu zamanın ve mekanların ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğu, bunun da çocukların gelecekte hayatta kalması ve başarılı olması için edinmeleri gereken becerilerin gelişimini tehlikeye attığı konusunda uyarıda bulunuyor.
Gerçek Oyun Birliği (RPC); IKEA, LEGO, National Geographic ve Unilever markalarının bir araya gelerek oluşturduğu bir yapı. 2018’de çocuklar için oyun olanaklarını geliştirmek amacıyla kuruldu.
Rapor çeşitli uyarılarda bulunuyor: “Bir insanın erken dönem gelişiminde son derece önemli olmasına rağmen çocukların oyun için olan zamanı ve yeri oldukça sıkıştırılmış durumda. Hızına yetişilemeyen kentleşme ve teknoloji, yaşam ve çalışma tarzımızı yeniden şekillendirdikçe hayatımız gitgide daha zor ve yoğun hale geliyor.”
Rapor, özetle, yoğun ve sürekli meşgul hayat tarzları olan ailelerin serbest zaman yaratmakta güçlük çektiklerini, okulların daha ciddi ve sınav odaklı hale geldiklerini ve açık hava oyun alanlarının son derece kısıtlı olduğunu öne sürüyor. Örneğin, bugün İngiltere’de açık havadaki oyuna ayrılan zaman tek nesilde yüzde 50 oranında azaldı.
Raporda, “Oyun; çocuk gelişiminin, gelecekteki mutluluğun ve başarının temeli olarak kabul ediliyor.” deniyor. “Günümüz çocukları önceki nesiller ile karşılaştırıldığında oyun oynamak için daha az zamana sahip ve bunun bir sonucu olarak önemli gelişim fırsatlarını kaçırıyorlar.”
RPC araştırması, çocukların yüzde 90’ından fazlasının yaşamlarında daha fazla oyun istediğini ama planlanmamış oyun zamanları için programlarının (veya ebeveynlerinin) fazla yoğun olduğunu ortaya çıkardı.
Raporda, “Dünya çapında birçok çocuk için oyun oynama zamanı, kendi seçtikleri ve yönettikleri bir deneyim olmaktan çok planlanmış aktiviteler dizisi haline geldi.” diye belirtiliyor.
Dahası, ebeveynlerin yabancı insanlar, kirlilik, trafik, uyuşturucu kullanımı ve topluma zararlı davranışlar gibi tehlikelere karşı duydukları endişe nedeniyle oyun gitgide bir iç mekan aktivitesi haline geliyor.
Oyunu, hayatta neleri yapıp yapamayacağımıza karar verme konusunda bize yardımcı olan becerilerin gelişimi açısından bir ‘besleyici’ olarak tanımlayan RPC araştırması, derin öğrenme ve yüksek beceri gelişiminin oyun ile nasıl zenginleştiğini şöyle anlatıyor:
* Eğlencelidir – Oyunun amacı pozitif olmak, keyif ve meraktır.
* Günlük hayattan beslenir – Oyun, çocuğun büyümesine ve öğrenmesine yardımcı olan kendi bilgi birikimi ve deneyimlerinden beslenir.
* Aktif ve ilgili olmayı sağlar – Hayal gücünü ve problem çözme becerisini teşvik eden aktif ve derinlemesine düşünce, bilişsel gelişime yardımcı olur ve yaratıcılığı besler.
* Tekrarlanabilirdir – Oyun, aktif ve risksiz bir şekilde deney yapmaya olanak sağlar, neden-sonuç ilişkisine bağlı deneysel öğrenme süreçlerinden bir temel oluşturarak çocukların hayatları boyunca öğrenmeye devam etmelerine yardımcı olur.
* Sosyaldir – Oyun sırasındaki sosyal etkileşim, çocukların iş birliği yapmalarına, düşüncelerini ve hislerini iletmelerine ve bir ömür boyu kullanacakları becerileri geliştirirken diğer bakış açılarını anlamalarına yardımcı olur.