Bazen öğretmenler olarak sahip olduğumuz etkiyi unutuyoruz. Okullar çok faal yerler ve öğretmenler de çok meşgul insanlar. Bu yüzden ders verdiğimiz çocuklar üzerindeki etkimiz hakkında durup düşünme fırsatlarını kaçırıyor olmamız hiç de şaşırtıcı değil. Genellikle çocuklar için kısa sohbetler, arkadaşça bir gülümseme ya da kısa iltifatlar en anlam ifade eden şeylerdir. Hemen ardından bir sonraki raporu yazmamız ya da bir sonraki dersi planlamamız gerektiği için bizler bu küçük ayrıntıları unutabilsek de, bu sözcükler çocukların hayatlarında çok uzun bir süre boyunca varlığını sürdürülebilir hatta onların kişiliklerini ve düşüncelerini bile şekillendirebilir.
Bu yüzden bütün öğretmenlere çok teşekkürler! Hem bir birey olarak hem de bir öğretmen olarak ne kadar güçlü olduğunuzu göstermek için sizin için yazılmış teşekkür mektuplarından bir derleme yaptık. Bu mektuplar, hayatlarını daha iyiye doğru değiştiren öğretmenlerine teşekkür etmek isteyen öğrenciler tarafından yazıldı.
Sevgili Bay …. ,
Sizinle ilk tanıştığımızda sizden nefret etmiştim. Beni dik durmaya zorladığınız için sizden nefret ettim. Okul formamı düzgün giymem için beni zorladığınız için sizden nefret ettim. Düzgün konuşmam için beni zorladığınız için sizden nefret ettim. Ama en çok, yapabileceğim en iyi ödevi yapıp size getirmediğimde ödevimi kabul etmemenizden nefret ettim. Ve “en iyi” olan, benim göstermek istediğim çabadan her zaman daha fazlasını gerektiriyordu.
Başlangıçta çok fazla tartışmamız oldu. Öğle yemeğinde sık sık dışarı çıkarılmadığımı hatırlıyorum. Bağırmalarıma ve tehditlerime, hatta bir iki kez ağlamama rağmen asla kendinizi kaybetmediğinizi hatırlıyorum. Bana karşı her zaman çok sabırlıydınız. Ne zaman birisi beni dinlesin istesem, mutlaka beni dinleyecek bir zaman buldunuz.
O zamanları düşündüğümde, bugün olduğum insan olmamda çok önemli bir dönem olduğunu düşünüyorum. Siz bana disiplini öğrettiniz. Bana haysiyeti öğrettiniz. Bana İngilizce’den çok, kendimin ya da başka insanların yapabileceğimi düşündüğü şeylerden çok daha fazlasını başarabileceğimi öğrettiniz. Bir “soytarı” yerine bir başarı hikayesi olabileceğimi öğrettiniz.
Bana öğrettiğiniz bu dersten dolayı size çok şey borçluyum.
Teşekkür ederim.
Bir öğrenci (11. sınıf).
—
Öğretmenime:
Eğer dördüncü sınıfta öğretmenim olmasaydınız, hayatım inanılmaz farklı olurdu. Daha kötü olacağını söylemiyorum, ama siz benim ne olabileceğim, ne yapabileceğim konusunda gözlerimi açtınız. Hem de asla mümkün olmayacağını düşündüğüm bir şekilde. Küçük bir kasabadan gelen bir çocuğu alıp onu dünyayı ve ötesini görmek isteyen birine dönüştürdünüz.
Bir zamanlar bizim yaşımızdayken kendi geleceğinizle ilgili umutlarınızı anlattığınız bir dersi hala hatırlıyorum. Sanırım fen bilimleri hakkında konuşmak istemiştiniz ama konu değişti ve bir çeşit hayat dersine dönüştü. Bize pişmanlıklarınızı ve başarılarınızı anlattınız. Ve bir sebepten dolayı bu anlattıklarınız bana o kadar yakın geldi ki gerçekten her şeyin mümkün olduğunu fark etmeye başladım.
Öğrenimimin bütün yönünü değiştirdiniz. Siz olmasanız, şu an olduğum yerde olamazdım. İlkokul yıllarımdaki teşviğiniz ve kararlılığınız bana, kimsem, o olmamı öğretti. Ve en tepeye ulaşmanın tamamen bana bağlı olduğunu. Yapabilirim, ama bunun için çok çalışmam ve kendimi çok fazla adamam gerekiyor.
Teşekkür ederim,
Nick (mezun).
—
Sevgili Arkadaşım:
İlham kaynağı ve insana güç veren insan… Bu özellikler ben dahil bütün öğrencilerinize her gün gösterdiğiniz özelliklerinizden sadece bazıları.
Hayatın zorluklarıyla boğuşarak ilerleme gösteririz, ancak genellikle büyümemiz için büyük bir hevesle verdiğiniz desteğe karşı duyduğumuz minneti ve bu desteğe verdiğimiz değeri ifade etmek için zaman ayırmayız. Sadece öğrenciler olarak değil, toplumun dünya vatandaşları olarak da.
“Lütfen sana nasıl yardımcı olabileceğimi bana söyle,” dediğinizde ve bunu gerçekten içtenlikle söylediğinizde, ben de gerçekten desteklendiğimi hissederdim. Ayrıca bana öğretmek yerine benimle birlikte öğrenmekten heyecan duyduğunuzu dile getirdiğinizde, sizi kendi öğrenme deneyimimim bir ortağı gibi hissetmeye başladım. Oysa bu eğitim sisteminde kendini “sadece emebilen bir sünger” gibi hissetmek çok kolaydır. Bizimle paylaşacak çok şeyiniz olduğunu biliyorum, ama benim de çok fazla şey paylaşmam gerektiğini açık bir şekilde dile getirmenizi çok seviyorum. Ve benimle birlikte çok şey öğrenmenizi seviyorum!
Bir eğitimci olarak sahip olduğunuz titriniz, size akademik bilgimi artırma rolünü veriyor. Ancak siz yine de beni sahip olduğunuz pek çok öğrenciden biri olarak görmek yerine, benzersiz olmama ve güçlü yanlarıma değer verdiniz. Katkıda bulunabileceğimi hissettiğim bir öğrenme ortamı yaratmakla kalmayıp bu katkının dikkate alındığını ve takdir edildiğini bilmemi de sağladınız.
Bu kadar samimi ve içten olduğunuz için teşekkürler. Öğrenme ve paylaşma konusunda beni bir “ortak” olarak gördüğünüz için teşekkürler. Kendiniz olduğunuz için teşekkürler. Dünyadaki birkaç muhteşem öğretmenden biri olduğunuz için teşekkürler. Umarım başkalarına da sizin sahip olduğunuz muhteşem özelliklere sahip olabilmeleri konusunda ilham verirsiniz.
Şükranlarımla,
Clement Coulston (mezun)
—
Sevgili Bayan ….,
Sabrınız için teşekkür ederim. Zamanınız için teşekkür ederim. Ödevlerime yardım ettiğiniz için teşekkür ederim. Bana iyi ödevler verdiğiniz için teşekkür ederim. Olmanız gereken başka yerler varken arkamda durup bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim. Gittiğimiz kampta kimseler ortada olmadığında bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim. Arkadaşlarımın önünde beni utandırmadığınız için teşekkür ederim. Bir şeyleri ben anlayana kadar anlattığınız için teşekkür ederim. Elimden gelenin en iyisini yapmamı sağladığınız için teşekkür ederim. Öğretmenim olduğunuz için teşekkür ederim.
Sarah (8 yaşında)
Kaynak: http://www.edutopia.org/groups/education-leadership/787686