İngiltere’de yapılan ve parklarda, ormanda ve yeşil alanlarda oyun oynama zamanının ne derece azaldığını ortaya çıkaran yeni bir araştırmaya göre İngiltere’deki çocukların 4’te 3’ü açık havada, hapishane mahkumlarından daha az zaman geçiriyor. Araştırma çerçevesinde yapılan anketler, çocukların beşte birinin açık havada hiç oyun oynamadığını söylüyor.
Uzmanlar aktif oyunun çocukların sağlığı ve gelişimi için hayati değer taşıdığını söylese de ebeveynlerin korkuları, yeşil alanların azlığı ve dijital teknolojinin cazibesi çocukların kapalı alanlarda hayatlar yaşamalarına sebep oluyor.
Ankete katılan ebeveynlerin çoğu, çocuklarının, kendi çocukluklarına göre çok daha az açık havada oyun oynama şansı bulduğunu dile getiriyor. Yeni araştırmanın sonuçları, daha önce yapılan ve her dokuz çocuktan birinin son bir yılda bir parka, ormana, sahile ya da herhangi bir doğal ortama ayağını bile basmadığını ortaya çıkaran bir başka araştırma ile de örtüşüyor.
“Gerçek şu ki çocuklarımızı içeri kapatıyoruz.” diyor doğada oyunu yaygınlaştırma çalışmaları yapan sivil toplum kuruluşu The Wild Network‘ten Mark Sears. “Onların özgür olma ve çocukluklarını en iyi şekilde yaşama becerilerini bastırıyoruz. Çocuklarda artan oranlarda görülen obezite ve kötü ruh sağlığı da fiziksel aktivitenin eksikliği ile ilişkilendiriliyor.”
İngiltere Çevre Bakanlığı geçtiğimiz günlerde, “Okula giden her çocuk mutlaka bir milli parkı ziyaret etme fırsatı bulacak.” açıklaması yaptı ve öğrencilerin sadece yüzde 10’unun açık havada öğrenme şansı bulduğunu ekledi. “Her çocuğun açık havada olmanın keyfini ve büyüsünü bilmesini istiyorum. Çocuklar ağaçlara tırmanmalı, duvarlara değil.”
Hükümetin bu yeni planı kapsamında, milli park yetkilileri okul gezileri vasıtasıyla yılda 60,000’den fazla çocuğa kapılarını açacak. Bu şekilde çocukların doğayla ve çevreyle bağ kurmalarını sağlamak hedefleniyor.
Bu yeni araştırmada, yaşları 5-12 arasında değişen çocukları olan toplam 2,000 ebeveyn (ülke temsili bir örneklem) ile konuşuldu ve çocukların yüzde 74’ünün açık havada oyun oynamaya her gün 60 dakikadan daha az zaman ayırdıkları bulundu. Birleşmiş Milletler, mahkumlar için “günde en az bir saat açık havada uygun egzersiz” gerektiği kuralını getiriyor.
Ailelere yapılan anketler aynı zamanda çocukların ekranlarda oyun oynamaya, açık havada oyun oynamaktan iki kat daha fazla zaman harcadıklarını ortaya çıkardı. Bir deterjan markasının Kirlenmek Güzeldir kampanyasının bir parçası olarak gerçekleştirilen bu araştırma Persil tarafından desteklendi.
“Akademik araştırmalar aktif oyunun, çocukların öğrenmelerinin doğal ve birincil yolu olduğunu gösteriyor.” diyor kampanyaya danışmanlık yapan eğitimci Ken Robinson. “Aktif oyun çocukların sağlıklı büyümeleri ve gelişimleri için çok önemli. Özellikle de hızlı beyin gelişim dönemlerinde. Oyuna gereken önemi vermeliyiz artık. Değerli çocuklarımız ancak bu şekilde başarılı, çok yönlü ve mutlu birer yetişkin olabilecekler.”
Sears ise şöyle diyor: “Ebeveynler aslında açık havada oyun oynamanın değerinin farkında ama yine de bu bir türlü gerçekleşmiyor. Açık havada geçirilen zaman azalıyor. Bu devasa bir paradoks.” Sears’a göre yabancılardan korkmak, trafik ya da kazalar, ebeveynleri çocuklarının açık havada oyun oynamasına izin vermekten alıkoyuyor. Buna bir de sürekli meşgul okul ve iş hayatına bağlı zamansızlık sorununu ekleyin. “Çocukları için doğru olduklarını bildikleri şeyleri yapmaları için ebeveynlere gerekli araçları, becerileri ve özgüveni vermemizin zamanı geldi.”
Mart ayında sonuçları açıklanan bir başka araştırma ise yoksul ailelerden gelen çocukların, daha iyi durumdaki ailelerden gelenlere göre açık havada ve doğada olmaya çok daha az ilgi duyduğunu ortaya çıkardı. Ancak, tek bir günlerini açık havada geçirdikten sonra çocuklar arasındaki bu fark kapanıyordu.
“Açık havada öğrenen ve oynayan küçük çocuklar, hava durumunu, mevsimleri ve doğal hayatı yani kısacası sadece açık havada mümkün olan şeyleri doğrudan deneyimliyorlar. Ayrıca risklere, problem çözmeye ve yaratıcılıklarını geliştirmeye daha kolay ulaşabiliyorlar.” diyor araştırmanın yöneticisi Lucy Hellier. “Faydaları çok açık görülüyor olsa da gerçek hayatta çocukların çoğu açık havaya – özellikle doğal ortamlara – düzenli ya da anlamlı bir sıklıkta çıkmıyor.”
2013 yılında yapılan bir başka önemli araştırma “Her beş çocuktan dördü, doğayla yeterli düzeyde bağ kuramıyor.” sonucuna ulaşırken, 2012 yılında yapılan bir diğer araştırma ise şöyle diyor: “Çocuklar ile doğa arasındaki uçurum giderek büyüyor. Artık 10’da 1’den daha düşük oranda çocuk, düzenli olarak doğal alanlarda oyun oynuyor. Bu oran bir jenerasyon önce çocukların yarısıydı.”
Bu yazı FİDE OKULLARI tarafından desteklenmektedir.