Yaklaşık olarak 3 yıldır bir bavul kitapla birçok öğretmenin, çocuğun ve anne-babanın karşısına çıktım. Bu söyleşilerin ilkini yıllar önce Ankara’da TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde gerçekleştirmiştim. Bu ilk söyleşiden sonra bir bavul kitabın birçok yere gideceğini tahmin edemezdim.
Daha sonra ise bu söyleşileri çeşitli kreş, anaokulu, ilk ve orta dereceli okullarda sıkça gerçekleştirdim ve devam edeceğe benziyor. Bu yazıda “Bir Bavul Kitap” söyleşilerinin anlamını ve insanların mekân-zaman ayırt etmeksizin nasıl ortak düşünebildiklerini ve nasıl ortak tepkiler verdiklerini anlatmaya çalışacağım.
Bu bavulda onlarca nitelikli çocuk edebiyatı kitabı var. Bu kitaplar birçok yazara ait farklı yayınevlerinden çıkan kitaplar. Dış ve içyapı özellikleriyle çocukların duygu ve düşünce dünyalarına uygun bir o kadar da yetişkinlere hitap eden kitaplar bunlar. Bavul her geçen gün daha da ağırlaşıyor yeni çıkan nitelikli kitaplarla. Sanırım bir süre sonra iki bavulla bu süreç devam edebilir.
Hemen her konuda yazılmış kitaplardan örnekler var. Bu kitaplar yediden yetmişe birçok bireyle buluşuyor. Bavuldaki kitaplarla ilk defa buluşanlar ilginç tepkiler veriyor. Ağlayanlar, katıla katıla gülenler, şaşıranlar ve kendilerine dönüp “varlıklarını” sorgulayanlar. Bu kitaplara daha fazla inanmamın nedenleri oldu o insanlar, yaşları fark etmeksizin… Her söyleşi bir sonraki söyleşinin nedeni oldu. Bir süre sonra birçok insanın (Eğitimci, anne, baba vs…) birçok kitabı bilmediklerini, duymadıklarını, farkında olmadıklarını gördüm. Oysa bu insanlar sürekli çocuklarla beraber ve onlara kitaplar okuyan ya da okudukları kitaplarla çocuklara bir şeyler fark ettirmeye çalışan insanlar.
Onlarla iletişim kurunca mesleğimin ilk yıllarındaki öğretmenliğimi hatırlıyorum; klasik masallarla çocukların karşısına çıkıp, yaratıcı dramayla onlara bir şeyler öğretmeye çalışan Murat öğretmen… Sonra “bir şeyi öğretmenin ya da öğretmek zorunda kalmanın” hem benim hem de çocuklar açısından ne denli sıkıntılı bir süreç olduğunu fark ettim. Elimde iki önemli araç vardı: Yaratıcı drama ve nitelikli çocuk edebiyatı ürünleri… Bu iki alanın en önemli ortak özelliği ise bireylere bir şeyleri öğretmek yerine bir şeyleri neden-sonuç ilişkisi içinde fark ettirmesi…
Sonra yaratıcı drama atölyelerinde nitelikli çocuk kitaplarını kullanmaya başladım. Bu süreçte çocukların söylemlerindeki birkaç şey dikkatimi çekti: Kitapların farklı oluşu, çizimlerin etkileyiciliği, kitabın sayfalarıyla oynanan oyunların öyküyü anlamamıza daha çok yardımcı olması gibi… Çocuklardan duyduğum bu ve buna benzer şeyler bir konuda daha adım atmam gerektiğini işaret ediyordu: Yetişkinlere ulaşabilmek…
Anne-baba veya öğretmen ancak çocuklara ulaşan, onlara bir şeyler anlatmaya çalışan birçok yetişkine de bu kitapları göstermeliydim ya da fark ettirmeliydim. Çünkü yine çocuklardan aldığım ortak görüşlerden bir tanesi de şuydu: Bu kitaplardan çok azı bizim evde ve okulumuzda var. Nitelikli kitapların hem okullarda hem de evlerde çocukların ulaşabilecekleri yerlerde olması gerekiyor. Çocuklar nasıl ki her gün oyuncaklarını ya da okulla ilgili araç-gereçlerini görüyorlarsa nitelikli kitapları da her gün görmeliler. Bu amaç için birçok kişi çaba sarf ediyor, ben de bu kişilerden biri olmak istedim kendimce ve bu kitapları yetişkinlere ulaştırmak için söyleşiler yapmaya başladım. Kreşlerde, ilk ve orta okullarda, üniversitelerde hatta kafelerde söyleşi zinciri başladı ve devam ediyor. Önceleri bez çantalarla kitapları taşıyordum sonrasında bunu bir bavulla yapmanın daha da etkileyici olabileceğini düşündüm ve sonrasında “Bir Bavul Kitap Söyleşisi” ortaya çıkmış oldu. 2017 de başlayan bu söyleşiler 2019 yılına kadar yaklaşık olarak otuz kere farklı mekanlarda farklı insanlarla buluştu.
Peki, neler konuşuyoruz?
- Aslında yaşama dair her şeyi konuşuyoruz. Doğayı, insan ilişkilerini, merakı, ölümü ve doğumu, savaşı ve barışı, yaşamdaki çatışmalarımızı özellikle de kendimizle olanları gibi birçok şey “Bir Bavul Kitap” söyleşisinin içinde geçiyor. Önemli ve nitelikli bulduğum kitapların bazen tamamını okuyarak bazen de içinde geçen estetik tümcelerden birini okuyarak tartışmaya ve sorgulamaya çalışıyoruz.
- Kitapların öğretmek yerine fark ettirme özelliklerini anlamaya çalışıyoruz.
- Nitelikli bir kitap seçerken dikkat edilmesi gereken dış yapı unsurlarından kapak, ciltleme, kâğıt ve çizimler üzerinde durarak bu özelliklerin önemini ve farklılığını içselleştirmeye çalışıyoruz.
- Kitapların içyapı özelliklerinden konu, dil ve anlatım, ileti ve karakter üzerinde durarak niteliksiz ve çocuk için olumsuz kitaplarla olan farklılıkları görmeye çalışıyoruz.
Yukarıdaki dört maddeyle “Bir Bavul Kitap” söyleşisinin özelliğini anlatmaya çalıştım. “Çocuklarımıza kitap seçerken dikkat etmememiz gereken özellikler ve bu kitapların ölçütlerini fark etmek.” bu söyleşilerin temel amacını oluşturuyor diyebilirim.
Bir Bavul Kitap ile birçok bireye ulaşmak, öğretmenliğim ve söyleşilere devam etme konusunda beni motive ediyor diyebilirim. Amacım ülkemdeki tüm çocukların nitelikli kitaplar okumasına az da olsa katkı sunmak. Çünkü nitelikli toplumların nitelikli bireylerden oluşacağına inananlardanım. Nitelikli bireyler için de ilk adımlardan bir tanesi nitelikli çocuk kitapları. Nitelikli çocuk kitaplarının daha çok çocuğa ulaşması ümidiyle…
Murat Moroğlu
Yaratıcı Drama Eğitmeni
Instagram: murat.moroglu