Kültür ve sanatın hiçbir zaman değerli olmadığı bir toplumda yaşıyorsanız eğer, ister ebeveyn olun ister öğretmen olun en vazgeçilmez göreviniz çocuklara nitelikli öykü ve kitaplar okutmak olmalı. Okutulan öykü ve kitapların amacı çocuğa nefes aldırmak, büyüme sürecinde kendisini keşfetmesini, anlamasını, gerçekleştirmesini sağlamak değil mi sizce de? “Edebiyat bizi yalnızca dış dünyaya ve hayata ilişkin bilgilerle değil, aynı zamanda kendi içimizle, kendi duygularımızla da tanıştırır. Bazen okuduğunuz bir öykü sizi birkaç yaş birden büyütür. Çoğu kez edebiyat, hayattan daha çabuk büyütür. ”der Murathan Mungan. Bu yazıda bahsi geçen öyküler sadece kahramanları çocuk olan, çocuklukta geçen öyküler olmamakla birlikte bunları içeren ancak asıl hayat hakkında ilk öğrenmelerin darbelerini taşıyan öyküler.
1. Orhan Kemal “Çikolata” Öyküsü: Bir şekercinin vitrini önünde üç çocuk vardır. Bir abla-kardeş ile yoğurtçunun kızı. Abla erkek kardeşini berbere götürmüş, sonra da kardeşine paralarını birleştirip çikolata almayı teklif etmiştir. Abla-kardeş daha önce çikolata yemişlerdir, tadını bilirler ama yoğurtçunun kızı hiç yememiştir. Abla-kardeş çikolata alacaklardır almasına da yanlarında yoğurtçunun kızı da vardır. Çikolatayı hiç tatmadığından emin oldukları bu kızın yanında alıp yemeyi istemezler. Konuşmaya başladıklarında yoğurtçunun kızı hiç altta kalmaz, hatta onları tahrik eder. Sonunda abla-kardeş çikolata alırlar ve kıza inat yerler, çikolatanın kâğıtlarını da yere atıp giderler. Burnu düşse almayan yoğurtçunun kızı arkalarından bakar, alev alev yanan bu kâğıtları alır, top yapar, atıp tutmaya kaygısız görünerek yürümeye başlar ama hikâyenin sonundaki sürpriz nedeniyle merhamet hissi doruğa ulaşır.
Doğru zamanda merhameti öğrenen çocuk büyüdüğünde kendinin farkında olan ”daha insan” bir insan olur. Bu öykü Türk edebiyatında genellikle, yoksulluğu konu edinmesi ile anılsa da merhameti ve onuru derin bir sızı ile öğretmesi nedeniyle büyük öykülerden biridir.
2. Vüs’at O. Bener “Havva” Öyküsü : “Benim saçlarım yumuşak. Havva’nın saçları keçe gibi. Annem ustura ile iki defa kazıttı saçlarını uzasın diye ama uzamadı, kısa kaldı. Burnu da öyle biçimsiz ki! Yamyassı. Tıpkı okul kitaplarımızdaki maymunun burnuna benziyor burnu. Hiç sevmiyorum onu. Pis, hırsız.” diye başlar bu kısa ama çarpıcı hikaye.
Bu hikayede Bener, orta sınıf bir ailenin yanına besleme olarak verilen bir kızın hazin olduğu kadar evin küçük kızı tarafından kıskanılan yaşamını konu alır. Havva, Semih Gümüş’ün dediği gibi “Bir yazınsal yapıtın insanın içini nasıl acıtacağını, yaralayacağını, etkileyeceğini gösteren bir kısa öykü”dür.
3. Liliana Heker “Çalıntı Parti” Öyküsü: Bir hizmetçi ve onun çok çalışkan bir kızı vardır. Bu kız annesinin temizliğe gittiği evin kızını kendisi ile arkadaş zannetmektedir ve arkadaşının partisine davet edilir. Gittiği doğum günü partisinde maymunlar, sihirbazlar ve hizmetçi kızın hayalini kurduğu her şey vardır. Arkadaşlığa inanan “hizmetçinin kızı” bu çalıntı partide çok eğlenir. Partiden ayrılırken annesinin haklılığı ile yüz yüze gelen kız sınıf farkını iliklerine kadar hisseder.
Metaforlarla dolu bu öyküler (hepsinin kahramanı kız çocuk) ailedeki kitap kulübünde konuşulmayı, tartışılmayı sonuna kadar hak eden öykülerden.
Unutmadan, okumayı alışkanlık haline getirmenin, okumaya karşı olumlu tutum ve davranış geliştirmenin ancak küçük yaşlarda olabileceğini ve bunun ailenin görevi olduğu klişesini söylemenin ardı sıra kitaba ve okumaya ilgili olarak okula gelmiş bir öğrenciyi okuma konusunda istenilen duruma getirmek, okul ve öğretmen için pek de zor değildir. Okulun diğer bir görevi ise öğrencilere, kendilerine faydalı olacak eserleri seçebilme davranışını kazandırmaktır ki en önemlisi de budur bence.
Ve son olarak bu öyküler yalnızca “söylenmiş sözlerden” değil, “söylenmemiş sözlerden” de oluştuğu için çocuklar tarafından çok seviliyor.
Hepimize iyi okumalar…
Öykülere ulaşabilmek için…
Orhan Kemal – “Dünyada Harp Vardı” (Çikolata Öyküsü)
Vüs’at O. Bener – “Dost” (Havva Öyküsü)
Murathan Mungan’ın Seçtikleriyle “Çocuklar ve Büyükleri” (Çalıntı Parti Öyküsü)